Vahşi hayvanlarla poz vermek moda oldu

Rihanna’yı köpekbalıklarıyla yüzerken, Jennifer Lawrence’ı yılanlara sarılırken görünce şaşırmayın. Çünkü artık seksi pozlar tek başına yetmiyor. Yıldızlar ilgi çekmek için yeni bir trend geliştirdi: Şimdi moda, egzotik ve yırtıcı hayvanlarla poz vermek .



Son dönemdeki dergi kapaklarına bir bakalım: Ünlü top modeller Cara ve Kendall birbirlerine seksi şekilde sarılmış, ‘lezbiyenvari’ pozlar veriyor. Eh, sıradan. Kim Kardashian yine bir dergiye soyunmuş. Tamamen çıplak, tepeden tırnağa yağlanmış, anadan üryan, gülümsüyor. Diğer bir karede yine iç çamaşırı olmadan eğilmiş sigara içiyor. Eski etkisi var mı, yok. Sahi, görmediğimiz bir yeri kaldı mı ki? Sports Illustrated’in kapağındaki mankenin mayosunun altını indirmesine ramak kalmış. Derginin tarihindeki en cüretkâr kapaklardan. Ortalığı yıkıyor mu? Hayır. Çıplaklığın en estetik halinden rahatsızlık verici olanlarına her versiyonunu gördüğümüz için şaşırmıyoruz. Şaşıramıyoruz.




Ama yıldızlar dünyasında oyun bitmez! İşte yeni şok! Sinema ve moda endüstrisinin rakiplerinden sıyrılmak için ürettiği yeni ‘çakallıkla’ tanışın: Vahşi hayvanlarla poz verme. Rihanna, Harper’s Bazaar’ın mart sayısında Jaws’ın ağzında poz vermiş! Bir ilgi, bir alaka. Şarkıcının kahramanca yaşadıkları her yerde karşımıza çıkıyor. Çekimlerin gerçek olduğu altı çizile çizile gözümüze sokuluyor.



Florida’da bir akvaryumda Norman Jean Roy objektifine poz veren şarkıcı köpekbalıklarıyla yüzerken yaşadığı maceraları şöyle anlatıyor: “Gerçek hayatta da köpekbalıklarının içinde yüzüyorum. En azından havuzda kimin yırtıcı olduğunu, hangisinin beni parçalayabileceğini biliyorum.”



Vanity Fair dergisinin kasım ayındaki kapak kızı Jennifer Lawrence da ‘yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar’ kafasında, çırılçıplak pitona sarılmış halde. Nastassja Kinski’nin 1981’de verdiği pozu canlandırırken cep telefonundaki çıplak pozların sızdırılmasına ne kadar üzüldüğünden bahsediyor, yeni projelerinden dem vuruyor. “Peki Sayın Lawrence, neden yılan?” derseniz, bir cevabı yok. Ama Patrick Demarchelier imzalı karelere insanın baktıkça bakası geliyor. Dergi de çekimin etinden butundan yararlanıyor: Her ay ‘görülmemiş’ yeni kareler yayımlayarak oyuncunun pitonla mücadelesini anlatıyor. Sonuç: İnternette tıklama rekoru. Bu devirde hangi kapak üç ay konuşulur ki?



Örnekler saymakla bitmiyor. Top model Cara Delevingne, Tag Heuer’in yeni reklam kampanyasının tanıtımına aslan yavrusuyla katıldı. Model, bu tip pozlar vermeye alışık, ne de olsa Mulberry’nin reklamlarında baykuş ve egzotik papağanlarla yer almıştı.



Hayvanları kullanarak tanıtım yapmak, kuşkusuz yeni değil. Kimi kaynaklara göre reklam endüstrisinin doğumundan bile önceye, 1800’lü yıllara dayanıyor. Ama her kapakta, her kampanyada kurdun kuşun karşımıza çıkması işin trende dönüştüğünün göstergesi. Bu furyayı patlatan aslında tanıdık bir isim: Mert Alaş.



Fotoğrafçının, Marcus Piggott’la birlikte Bulgari’nin 2010-2011 reklam kampanyasında Julianne Moore’a kaplan yavrularıyla poz verdirmesi o kadar ses getirdi ki, gerisi geldi. Misal, Harper’s Bazaar’ın yayın yönetmeni Carine Roitfeld de doğanın gücünü kullandı.



Moda gurusu, top model Kate Upton’a maymun, leopar ve kaplan yavrularıyla çekim yaptırınca eleştirildi. Roitfeld çekimi şöyle savundu: “Hayvanların estetik görünümü insanlara göre çok daha güçlü. Daha fotojenikler. Çekimler sırasında hiçbirine zarar vermiyoruz. Modellerimiz olarak poz veriyorlar, o kadar.”



Tamam, çekimlerde sıkıntı yok. Ama Hermès’ten Cartier’ye deriyi bolca kullanan markaların, Rihanna gibi kürk düşkünü yıldızlara bu şekilde yer vermelerinde sıkıntı yok mu? Önce yılana sarıl sonra yılandan çantayı koluna tak; yakıştı mı Jennifer?





Aslı Barış/HÜRRİYET