11 maddede 2004'ten günümüze özel hayatımızı değiştiren Facebook

Bugün 4 Şubat, Facebook'un kuruluş yıl dönümü olan o kutlu gün! Nice yuvalar yapan ancak bir çoğunu da yıkan Facebook, hayatımıza girdiğinden beri bizi çok değiştirdi. En başta özel hayatımız olmak üzere, sosyal yaşantımızdaki bütün alışkanlıklarımızı yeniden düzenleyen Facebook, artık bir sosyal paylaşım ağı olmaktan çok daha ötede bir noktada. Biz de sizler için 11. yılı şerefine, 11 maddede 2004'ten günümüze özel hayatımızı değiştiren bir Facebook'u anma yazısı hazırlamış Radikal'den Oktay Volkan Alkaya.



Bugün Facebook'ta ne paylaştınız? Kimin profiline girdiniz? Kime mesaj attınız? Kimin iletisini beğendiniz? Kaç kişinin paylaşımına yorum yapmaya eliniz gitti geldi? Kimin ilişki durumuna baktınız? Kimin profil fotoğrafının değiştiğini gördünüz? Bugün bunlardan herhangi birini yaptıysanız bilin ki size bunu yaptıran her şey 11 sene önce başladı. 2004'te Mark Zuckerberg'in girişimiyle kurulan Facebook kısa sürede hepimizin hayatını yeniden düzenleyen bir platform haline geldi. Peki bu değişim nasıl oldu? İşte adım adım özel hayatımızı değiştiren Facebook'un özellikleri;

1. Eski dostum yeni flörtüm, sen ne kadar güzelleşmişsin!




Facebook ilk hayatımıza girdiğinde herkes için eski okul arkadaşlarını bulmalarını sağlayan bir uygulama gibiydi. Hemen herkes liseden, ilkokula hatta anaokuluna kadar adı aklında kalan herkesi birer ikişer bulmaya başlamıştı. Yıllar sonra bir araya gelen sürüsüne bereket insanlar, çeşitli gruplar kurarak buluşmalar düzenlemeye başlamıştı. Bu buluşmalar her ne kadar masum görünse de zaman içerisinde gruptaki kişiler arasında bir aşk zinciri yaşanmasına sebep olmuştu. Yıllar önce hiç de dikkat çekici olmayan kişiler bir anda aradan geçen yılların getirdiği güzelliklerin etkisi altında kalmıştı. Bu da ilk Facebook aşklarının başlangıç noktasıydı. Kimi zaman tek gecelik kaçamaklar olan bu ilişkilerin bazıları evlilikle bile sonuçlanmıştı. Bir arkadaşlık ve sosyalleşme ağı olarak tasarlanan Facebook bir anda çöpçatan hattına dönmüştü.

2. Tanıyorum öyleyse varım! Tanımasam da varım!





Facebook'un bir sonraki adımı bize "Tanıyor olabileceğin kişiler" başlığı altında önermelerde bulunması olmuştu. Bu sayede bir anda arkadaşlarımızın arkadaşlarıyla, hiç tanımadığımız ama aynı okula gittiğimiz, aynı işte çalıştığımız kişilerle bağlar kurabilir hale gelmiştik. Birbirini gözü ısıran herkes artık arkadaş, tanış, eş, dost olabiliyordu. İşin ilginci birbirini hiç tanımayan hiç bağı olmayan insanlar bile birbirlerini Facebook'tan ekleyerek hiç olmayan arkadaşlıkları sanal ortamda kurabilmişlerdi!

3. Mazi kalbimde timelinevari bir yaradır





Facebook'un en çok eleştirilen hamlelerinden biri "Timeline" denilen zaman tüneli güncellemesiydi. Bu uygulama sayesinde kişinin Facebook kullanımı zaman dilimleri halinde herkesin önüne serilmişti. Pek çok ikili ilişkinin zedelenmesine yol açan bir durum, "İki yıl önce şuna şunu yazmışsın" gibi tepkilerle başlayıp kavgalarla sonuçlanan silsilelere dönüşebiliyordu. Facebook bizleri geçmişimizden korkar hale getirmişti. Söz uçar yazı kalır misali ne yapsak Facebook'ta kalıcı bir şekilde yer edinebiliyordu. Bu durumda da hesap temizliği yapmak herkesin, belirli aralıklarla eve badana boya yaptırmak gibi bir alışkanlığı haline gelmişti.

4. Dürt beni dürteyim seni





Facebook'un uzun bir süre kullanılan özelliklerinden biri de "Dürtme" butonuydu. Birbirinin ilgisini çekmek isteyen ancak söyleyecek bir şey bulamayan herkesin derdine deva olmuştu "Dürtmek". Bir anda birbirini dürten, dürtüşen insanlar sarmıştı Facebook'u. Bu dürtmelerin sonunda konuşacak cesareti bulabilenlerin bir şekilde ilişki kurabildiği de olmuştu, dürtmenin daha iyi bir iletişim biçimi olduğunu düşünerek konuşmaktan vazgeçenler de olmuştu.

5. Etiketlemeyeydin iyiydi...





Hani derler ya "Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" diye, aynı şekilde Facebook'ta mertliği bozan da etiketleme sistemi olmuştu. Artık kimse nerede olduğu konusunda yalan söyleyemez olmuştu çünkü, bulunmadığını söylediği yerde etiketlenmek diye bir şey vardı. "Neredesin aşkım?" sorusuna "Evdeyim aşkım" diyen nice koç yiğitler, farkında olmadan yer aldıkları karelerde etiketlenerek açıklaması zor durumlara düşüyorlardı. Yani fotoğraf çekilmesinde aslında sorun yok da, etiketlemek gerçekten de insanı can evinden vurabilir, herkesi her yerde etiketlemeyelim, bunu da buradan kamu spotu olarak vermiş olalım.

6. Yürüdüm yürüdüm yorumlarla yürüdüm





Facebook sosyal bir platform olarak kişilerin durum, fotoğraf, video ve pek çok şey paylaşabildiği bir düzen sağlıyor. Paylaşılan her ne olursa olsun, söz konusu iletiyi beğenmek ve yorumlamak da mümkün. İşte bu açığı kullanan nice 'girişimci' de paylaşılanlara yorumlar yaparak kendisine bir 'yol' yapmaya başlamıştı. Hatta kimi zaman yorum yapanlar kendi aralarında bir sinerji oluşturup yorumlar üzerinden tanışıp bir araya gelen çiftler olmuştu. Ancak yorumlarda genelde hedef paylaşımı yapan kişi olduğu için, yorumcular arasında oluşan ilişkiler pek uzun soluklu olmuyordu. Sevdiği kişiye "Yorumdan yürüyen" kitleler hala daha Facebook'un büyük bir çoğunluğunu oluşturmakta.

7. "Sana feysten yazdım baksana"





Facebook, özel mesajlaşma servisi sayesinde alternatif bir iletişim sistemi de sunuyordu. Telefondan ya da başka iletişim kanallarından erişilemeyen kişilere Facebook üzerinden mesaj atmak, bugün bile en sık tercih edilen yöntemlerden biri. Facebook mesajıyla iş başvurusu yapanların bile görüldüğü oluyor. Hatta öyle ki Facebook mesajları arşivlenebilmeleri sayesinde pek çok önemli görüşmenin yazılı olarak en pratik şekilde sağlandığı bir hizmete dönüştü diyebiliriz. Akıllı telefonlar için hazırlanan uygulaması sayesinde de Facebook mesajları her an her yerde kullanılabilen bir iletişim modeli.

8. "3 saat önce online ha! Yedim seni Kamil!"



Tabii her gülün bir de dikeni var. Facebook'ta herhangi bir paylaşım yapılmasa da, Facebook mesaj servisinin kişinin en son kaç saat önce aktif olduğunu gösteren sistemi de büyük handikaplar yaratıyordu. Misal sevgilisinin uyuduğunu sanan biri aslında onun o saatlerde Facebook mesajlaşma sisteminde aktif olduğunu görebiliyordu. Bu durumda genelde başvurulan yöntem "Ya bilgisayarda açık kalmış" , "Telefonda açık kalmış" gibi bahaneler oluyordu. Ancak genelde içe kurt düşüren bu hadiselerle zalım Facebook yine yuva yıkma görevini üstleniyordu.

9. "Twitter'ı Facebook'a bağladım, Like etmedin ağladım"




Facebook diğer sosyal paylaşım ağlarıyla etkileşim kurmaya başladığında yeni bir çağın da kapısını aralamıştı. Artık Twitter'da, Instagram'da ne paylaşsak aynı anda Facebook'ta da görülebilecekti. Bu durum aynı iletiyi farklı kanallardan yayınlama zahmetinden kullanıcıları kurtarıyordu ancak madalyonun bir de öbür yüzü vardı. Facebook üzerinden "like" yani beğeni almaya alışmış bünyeler, paylaştıklarına beğeni bulamayınca "Kanka niye like'lamadın?" diye soruyor karşılığında "Twitterdan favladım ya kanka" gibi cevaplar alıyordu. Artık Facebook'un asla eskisi gibi olmayacağının en önemli işaretiydi bu aslına.

10. "Profili kapağı güncelledim, seni sonsuza dek engelledim"





Bir de Facebook ilişkiler için adeta resmi bir bildirim kurumu hizmeti görevi de üstlenmişti. Facebook'ta sevgilisiyle pozunu profil fotoğrafı yapan kişi başı bağlı olarak kabul ediliyor, kapak fotoğrafıyla verdiği mesaj hayata bakışıyla eş değer tutuluyordu. Kişinin sevgilisiyle bir pozunu profil fotoğrafı yapmışken, bunu tek başına göründüğü bir fotoğrafla değiştirmesi ilişkinin zedelendiğinin en önemli işaretiydi. Bir ilişki bittiğinde yapılacak en önemli şeylerin başında kişiyi Facebook'tan silmek, fotoğrafları yok etmek ve üstüne bir de ziyadesi olsun diye engellemek geliyordu. Facebook'ta engellenen kişi olmak ağır manalar taşıyan bir durumdu.

11. "İlişki durumum karışık, artık herkes buna alışık"





Facebook'un belki de sosyal hayatımıza yön veren en önemli özelliği de ilişki durumu olmuştu. Bir kişinin sevgilisi var mı yok mu diye bakmak artık herkesin el alışkanlığı haline gelmişti. Bununla birlikte ilişki durumları için Facebook'un sunduğu alternatifler de tartışma konusuydu. "Karışık" ilişki tanımından tutun, "İlişkisi var"ı tercih edip, ancak kiminle ilişkisi olduğunu belirtmeyenlere kadar Facebook kafa karıştıran, merak uyandıran bir çöpçatanlık hattına dönmüştü. Sevdiği çocuğu Facebook'ta zar zor bulup arkadaş olarak ekleyen, ancak sonrasında ilişki durumuna bakıp hüsran yaşayan nice genç kızımız boşa giden emeklerinin acısını Facebook'ta isyan iletileri atarak çıkartıyordu.

Radikal