Biyografi nasıl yazılır ?

Biyografi :

Bir kişinin hayatını anlatan yazı veya esere biyografi denir. Biyografiler, ilim ve sanatdallarında ün yapmış, insanlığa hizmet etmiş, sevilen, sayılan kişilerin hayatlarını, nasıl ve hangi yolda başarı sağla+dıklarını anlatan eserlerdir.



Eserlerini okuduğumuz kişilerin hayatlarını, nasıl başarılı olduklarını, eserleri ile hayatları arasındaki bağlantıları hep merak ederiz. İşte biyografi+ler, bu kişilerin eserlerini daha iyi anlayabilme ve değerendirebilmemiz açısından son derece önemlidir.
Biyografi, ya ele alınan kişinin hayatını bütün yönleriyle, ayrıntılarıyla aydınlatır ya da özet olarak yazılır.

Biyografi nasıl yazılır ?
Biyografi yazmak için ele aldığımız kişi hakkında sağlam bilgiler, belgeler, çeşitli dokümanlar toplamamız gerekir. O kişiyle ilgili anılardan, mektuplardan, gazete ve dergilerden çıkanyazılardan, kitaplardan faydala+nabiliriz.
Biyografi yazarken şu plânı uygulamalıyız:
Kişinin doğum yeri, tarihi, çocukluk dönemi, yaşadığı yer, eğitim dönemi, iş hayatı, kişiliği, eğilimleri, yetenekleri, çevresiyle ilişkileri, hizmet+leri, eserleri, etkisi. Bütün bunları araştırıp gerekli bilgileri topladıktan sonra gerçekleri çarpıtmadan, tarafsız bir anlayışla ve açık, sade, akıcı bir dille biyografimizi kaleme alabiliriz.



GİRİŞ
1.Arkadaşımın doğum yeri ve tarihi
a)
Ailesi hakkında kısa bilgi
b)
Ailenin kaçıncı çocuğu olarak dünyaya geldiği.
2. Ailenin çocuklarıyla ilgili beklentileri, hayalleri.




GELİŞME
1.
Çocukluk dönemi
a)
Okul öncesi (ilgileri, oyunları, oyuncakları, korkulan,
sevinçleri vb.)

b)
İ
lkokul hayatı (Kayıt, okulda ilk gün, başarıları, başarı-
sızlıkları, arkadaşlarıyla geçimi vb.)

c)
Ailesinin ve kendisinin geleceğe yönelik düşünceleri.
2. İlkokuldan sonraki öğrenim dönemi
a)
Ortaokula başlaması ve devamı.
Derslerdeki başarı durumu, sevdiği ve sevmediği ders+ler.
Ders dışı faaliyetleri, zevkleri.
Okumaya ve yazmaya
karşı olan ilgisi veya ilgisizliği.
Biyolojik, psikolojik, sosyolojik gelişmeler vb.
b)Liseye başlaması ve devamı
Ders durumu
Üniversiteye hazırlık
Netleşen idealleri.
Kişiliği, çevresiyle ilişkileri, eğilimleri, yetenekleri vb.




SONUÇ
1.
Ailesinin ve çevresinin arkadaşımla ilgili devam eden
veya değişen beklentileri.

2.
Arkadaşımın idealleri doğrultusunda gösterdiği kararlı-
lık.



Otobiyografi :Bir kişinin kendi hayatı hakkında yazdığı yazı veya esere otobiyografi denir. Otobiyografi yazmaya tıpkı biyografide olduğu gibi tanıtıcı bilgilerle başlanmalı, sonra toplumsal kanaat ve düşüncelere, dinî inançlara, ahlakî ve sosyal görüşlere, kişilik özelliklerine, anılara, kişi+sel yaşantılara vs. yer verilmelidir. Otobiyografi yazmanın en büyük zorluğu tarafsız yani objektif (nesnel) olabilmektir. Çoğu otobiyografi yazarı sübjek+tif (öznel) olmaktan kurtulamazlar. Otobiyografi yazarken çevre ve aile büyüklerinin bilgilerinden faydalanılmalıdır. Otobiyografinin anıdan farkı, kişinin hayatını doğumundan yazıldığı zamana kadar aralıksız, kesintisiz anlatmasıdır. Anılarda ise süreklilik olmayabilir.

Günlük : Bir kimsenin kişisel hayatının olayları, heyecanları, duygu+ları ve düşüncelerini anlatmak için günü gününe yazdığı yazılara ve bu yazı+ları içine alan esere günlük denir.
Çoğu insan günlük tutar. Bu, insanların iç dökme, kendi kendileriyle konuşma, dertleşme ihtiyacından kaynaklanır. Yazarların tuttuğu günlükler+de yayımlama amacı yoktur. Bu yüzden günlük tutan yazarlar iç dünyaların+da olup biten her şeyi ve bütün yaşadıklarını günlüklerine yazmışlardır. Günlüklerin ilk özellikleri düzenli bir biçimde tutulmuş olmaları ve tarih atıl+masıdır.
Günlükle anıyı birbirine karıştırmamak gerekir. Anılar, olaylar olup bittikten sonra, olayların dışına çıkıp nesnel bir bakış açısıyla ele alınabilir. Oysa günlükte olaylar, duygular henüz yaşanmaktadır ve her şey sıcağı sıcağına yer alır.




Biyografi Nedir :Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret vb. alanlardahaklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına hayat hikâyesi (biyografi) denir.

Biyografilerin Özellikleri

1-Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.
2- Tarafsız ve gerçekçi olunmalıdır.
3-
bilgi. Belge, tanık ve kanıtlara dayandırılmalıdır.
4-
Kronolojik sıra izlenebilir.
5-
Kişiyi tüm yönleriyle tanıtır. Kişinin önemi, değeri, benzerlerinden farkı belirlenmelidir.
6-
Öznel bir tutum izlenmemeli, kişinin yaşamı aşırı yerme ve övmelerden uzak tutulmalıdır
7-
Açık, sade bir dil kullanılır.
8-
divan edebiyatında şairleri anlatan bu eserlere, "Tezkire" denirdi.
9-
Türün ünlüleri; Mithat Cemal Kuntay, Şevket Süreyya Aydemir.

Biyografi Nasıl Yazılır


* Ünlü bir kişinin hayat hikâyesini yazacak kimse, geniş bir araştırma yapar. Şayet kişi sağ ise ona hayatıyla, çalışmalarıyla, eserleriyle ilgili sorular sorar ve aldığı cevapları not eder (veya kaydeder.); bunlardan yazısında yararlanır. Kişi hayatta değilse, onun hayatını (varsa belgeleriyle birlikte) etraflıca araştırır. Nasıl ünlü olduğunu, nasıl başarılı olduğunu; (varsa) eserlerini dikkatlice inceler. Bütün bu veriler ışığında kronolojik olarak veya kendine özgü bir üslûpla hayat hikâyesini yazar. Çoğu zaman bunlarda, sanatçı kendisiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder.

Ünlü kişilerin hayatlarını konu alan, bunları roman tarzında işleyen edebî yazıLara biyografik roman denir.

Bir kişinin hayatını ayrıntılı olarak veren kişisel biyografi kitapları olduğu gibi, birden çok kişinin hayat hikâyelerini bir araya getiren genel biyografi eserleri de vardır. Örneğin antolojilerde, ansiklopedilerde, yıllıklarda birden çok kişinin biyografileri çok kısa olarak ana hatlarıyla verilir. Bu eserlerde ya da yazarın kitabının arka kapağında veya iç sayfasında yer alan biyografiler genellikle kısadır. Ayrıntıları atılmış daha çok doğum ölüm tarihleri, doğum yerleri, bitirdikleri okullar, çalıştıkları işler, yazdıkları eserler ve önemli başarıları anılmakla yetinilir. Her döneme, her mesleğe ve her millete ait kişilerin biyografilerini veren eserlere evrensel biyografi, bir millete ait kişilerin biyografilerini verenlere ulusal biyografi, bir bölgeye mensup kişilerin biyografilerinin toplandığı eserlere bölgesel biyografi, belli bir mesleğe mensup kişilerin yer aldığı eserleremeslekî biyografi, belli bir dönemde yaşayanların hayat hikâyelerinin verildiği eserlere de dönem biyografisi denir. Dönem biyografisine çağdaş insanların yer aldığı Who's Who? (Kim Kimdir?) adlı eseri gösterebiliriz.

Biyografiler yazım tekniğine göre de farklılıklar arz etmektedir. Bunları kısaca şöyle sınıflandırabiliriz:

a. Bilimsel Biyografi


Biyografik bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, alt başlıklar halinde, onun dönemi içindeki konumunu, getirdiği yenilikleri, gösterdiği başarıları, eserlerini, eserlerinin değişik özelliklerini eleştirel bir tutumla, belgelere, araştırma ve incelemelere dayalı olarak veren çalışmalara bilimsel biyografi ya da biyografik monografi denir. Bu tür eserlerde kişinin doğumu, yetişmesi, öğrenimi, çalışma hayatı, türlerine göre eserleri, eserlerinin önemi, şekil ve muhteva özellikleri, başarıları, ödülleri ve başka özellikleri bölümler halinde verilir. Bilimsel biyografi türüne şu örnekler verilebilir: Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret Devir-Şahsiyet-Eser (1971); İsmail Parlatır.
b. Biyografik Roman


Ünlü kişilerin hayatlarını konu alan, bunları roman tarzında işleyen edebî yazıLara biyografik roman denir. Roman, hikâye gibi tahkiye kurgusu içerisinde, olay anlatımı üslûbuyla kişiyi bir roman kahramanı gibi olayların içindeki konumlarıyla sunan eserlere de edebî biyografi ya da biyografik roman denir. Biyografik romanlarda kişinin ruhsal ve fiziksel özellikleri, davranışları, duyguları, düşünceleri, tepkileri, tavır alışları, giyinişi gibi pek çok değişik özellikleri ayrıntılı olarak verilip bir anlamda onun portresi çizilir. Hayatı içerisinde canlı, yaşayan bir kişilik olarak sergilenir. Buna örnek olarak M. Emin Erişirgil'in Mehmet Akif /İslâmcı Bir Şairin romanı (1956); Tahir Alangu'nun “Ömer Seyfettin “(1968) adlı eserleri verilebilir. Ayrıca Oğuz Atay'ın “Bir bilim Adamının romanı” (1975) adlı romanı da bu türün en iyi örneklerindendir. Yazar bu romanında hocası Mustafa İnan'ı merkez alarak bir dönemin idealist neslinin hayatını yansıtmıştır.
c. Nekroloji


Ölen ünlü bir kişinin hemen ölümünden sonraki günlerde genellikle gazete ve dergilerde yakın çevresinde yer alan kişiler tarafından onun üstün niteliklerinin, erdemlerinin, çalışmalarının ve diğer özelliklerinin anı üslûbuyla anlatıldığı yazılara denir. Bu yazılar bir anlamda öleni çok seven birinin ağıtları, duygusal, öznel açıklamalarıdır.

Bu tür yazıLara örnek olarak Yahya Kemal'in ölümü dolayısıyla kaleme alınmış şu yazıları verebiliriz: Vehbi Cem Aşkun, "İstanbul Aşığını Kaybetti" (Dün-ya, 5 Kasım 1958); Nimet Behsuz, "Büyük Şairin Arkasından" (Yeni Gün, 3 Kasım 1958); Cenap Gedikoğlu, "Bir Dev Şair Göçtü" (Yeni Gün, 5 Kasım 1958).

Biyografinin Tarihi Gelişimi


Türk edebiyatında ilk biyografik eser, Malik Bahşi'nin Feridüddin-i Attar'dan çevirmiş olduğu “Tezkiretü'l-Evliya”dır.

Daha çok mesleklerine göre düzenlenmiş ve birden fazla kişinin biyografisinin yeraldığı Tezkire, menakıb, vefeyat, devha, sefine, tuhfe, hadika, fihrist, silsilename, şairname, gazavatname, sicil gibi adlar altında birçok eser kaleme alınmıştır. Menakıpname ya da velâyetname denilen eserlerde tarikat büyüklerinin, evliyaların, pir ve şeyhlerin olağanüstü halleri, kerametleri ve diğer kişisel özellikleri anlatılır.

Yayımlanmış bazı menakıpnamelere şu örnekler gösterilebilir: Hacımsultan Velâyetnamesi (Rudolp Tschudi); Hacı Bektaş Velâyetnamesi (Erich Gross).Vakayinamelerde de birçok devlet adamının biyografilerine ait malzemeler bulmak mümkündür.

Şuara Tezkiresi


Şairlerin biyografilerine, eserlerine yer veren, şiirleri hakkında değerlendirmelerin bulunduğu eserlere şuara tezkiresi denir.
Otobiyografi


Kişinin kendi hayatını anlattığı yazıya otobiyografi denir. Otobiyografide doğumdan itibaren otobiyografinin yazıldığı ana kadar yaşananlardan anlatmaya değer olanlar yazılır. edebiyat, sanat, siyaset, spor vb. alanlarda ünlü bir kişi; diğer insanlarca bilinmeyen yönlerini, başarısını nelere borçlu olduğunu ve nasıl kazandığını anlatmak amacıyla otobiyografisini yazar. otobiyografi her ne kadar öznel bir anlayışla kaleme alınsa da gerçEkler göz ardı edilmemelidir.
Monografi


Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini, başarılarını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan inceleme yazısına monografi (tek yazı) denir. Monografide herhangi bir yer, bir eser, bir yazar, Tarihî bir olay, bilimsel bir alana ait bir sorun özel bir görüşle veya bakış açısıyla değerlendirilebileceği gibi bir konu üzerinde derinlemesine bir inceleme de yapılabilir.
Portre


Bir kimseyi karakteristik özellikleriyle okuyucuya tanıtmak amacıyla yazılan edebî yazılara portre denir. Kişinin sadece dış görünüşünün (boyunun, yüzünün, giyinişinin, hareketlerinin...) anlatıldığı portreye fizikî portre; iç dünyasının, alışkanlıklarının, duygularının, fikirlerinin, zayıf taraflarının... anlatıldığı portreye ruhî portre (tinsel, moral portre) denir. Çoğu zaman fizikî portre ile ruhî portre iç içe verilir.
Fizikî portre;
kişiyi diğer insanlardan ayıran dış özellikleri iyi bir gözlemle belirlendikten sonra, uygun sıfatlar kullanılarak özgün bir şekilde yazılır.
İç dünyanın anlatıldığı ruhî portrede ise; kişinin ahlâkı, alışkanlıkları, düşünceleri ilginç bir üslûpla yazılır. Portreye konu kolan kişiye ait, düşünceleri ve anlayışları daha etkili olarak ortaya koymak için onun sözlerine de yer verilebilir.
Romanda olay kahramanları değişik bölümlerde (yeri geldikçe) gerek dış görünüşleriyle gerekse karakter özellikleriyle okuyucuya tanıtılır. Okuyucunun roman kahramanlarını hayalinde canlandırması sağlanır. Bu yönüyle portre bölümlerine, romanlarda daha çok rastlanabileceği gibi bağımsız bir edebî tür olarak yazılmış portreler de vardır.

Portre Örneği


Atatürk Portresi
Atatürk her şart içinde kendisini empoze edenlerdendi. Bakışında, jestlerinde, ellerinin hareketinde, kımıldanışlarında ve yüzünün çizgilerinde bütün bir dinamizm vardı. Bu dinamizm etrafını bir çeşit sessiz sarsıntı ile dolduruyordu. Öyle ki birkaç dakikalık bir konuşmadan sonra bu mütevazı ve rahat adamın, bu öğreticinin anında bir uçtan öbür uca geçebileceğini, meselâ en rahat ve kahkahalı bir sohbeti keserek en çetin bir kararı verebileceğini ve daha gücü bu kararı verdikten sonra yine aynı noktaya döneceğini düşünebilirsiniz. En iyisi istim üzerinde bir harp gemisi gibi çevik, harekete hazır bir dinamizm diyelim.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir

Otobiyografi


Otobiyografi Bir düşünürün, bir sanatçının kendi yaşam öyküsünü anlattığı eserdir. Kaynak olarak kişi kendini ve aile büyüklerinden aldığı bilgileri kullanır. otobiyografi yazmak çok güçtür, çünkü insanın kendinden sözederken objektif olması zordur. Otobiyografiler sayesinde o kişinin sanatı, düşünceleri, yaptığı işler hakkında bilgileniriz. Biyografiler aynı zamanda iyi bir belgeseldirler. Bu alanda çalışacaklara ve yazarın yaşadığı dönemin özelliklerine kaynaklık eder. Otobiyografileri okumak, kendi deneyimlerimize bir yaşam deneyimini, yaşayanın ağzından katmak demektir. Onların; başarılarının nedenlerini çözeriz.
Otobiyografilerin Özellikleri


• otobiyografi düşünsel plânla yazılır.
• otobiyografi, belgelere dayanılarak yazılır. Rivayetlere ve tartışmalara yol açacak bilgilere yer verilmez.
• Derlenen bilgiler bilimsel araştırma yöntemiyle bir araya getirilmelidir.
• Biyografi yazarı objektif olmak zorundadır.