Davutoğlu: Konut parasının yüzde 15'ini devlet verecek


Başbakan Ahmet Davutoğlu konut almak isteyen vatandaşa devletin yüzde 15 katkı vereceğini söyledi.




Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı İnşaat Sektörü Zirvesi'nde sektör temsilcilerine hitap etti. Davutoğlu burada yaptığı konuşmada konut sektörüyle ilgili önemli açıklamalar yaparak bir müjde verdi.

Davutoğlu şöyle konuştu:

Konut edindirme esnasında konutun yüzde 25 peşinatını biriktiren vatandaşa devlet yüzde 15 katkı verecek. “Ben konut almak için para biriktiriyorum” diyen bir vatandaşa biriktirdiği paranın yüzde 15’i kadar devlet katkı sağlayacak. Örneğin bankadaki bir hesapta 3 yılda, 5 yılda ne kadar biriktirdiyse konut almak istediğinde devlet ona yüzde 15 katkı sağlayacak. Katkının şartı konut almak için açılan bir hesap olması… Mesela vatandaş 50 bin lira biriktirdiyse devlet yüzde 15 katkı sağlayacak.Böylece peşinatlarda yatırılacak tasarrufu da teşvik anlamında bir mahiyet taşıyacak.

"KÖRFEZİN BÜTÜN PETROLLERİ BİZE VERİLSE İSTANBUL 'UN DEĞERİNİ KARŞILAMAZ"

Konuşmasında İstanbul'un değerine vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, "Bu aziz vatan her bir köşesiyle bir hazinedir. Körfezin bütün petrolleri bize verilse İstanbul'un değerini karşılamaz. Bir tek İstanbul dahi bütün o petrol kaynaklarından çok daha değerlidir. Büyük bir hazinedir. Biz bu hazineyi bir büyük hammadde olarak değerlendirip en iyi şekilde planlamamız lazım. Bir mekan ham maddesini en iyi planlamayla en iyi müşavirlik hizmetleriyle bir inşaa faaliyetine dönüştürüp ondan da bir medeniyet ve şehir çıkarma projesi. Bu sürecin her aşamasının sağlıklı işlemesi lazım" diye konuştu.

"GİRDİĞİNİZ HER İŞTE KAMU SİZE HAK EDİŞLERİNİZİ, ÖDENEKLERİNİZİ VAKTİNDE VERECEK"

İnşaat sektörü temsilcilerine hitap eden Davutoğlu, bürokratik süreçler konusunda temsilcilere kolaylık sağlanacağını açıklayarak "Proje Takip, Kamu İhale Kanunu'ndaki dile getirdiğiniz hususlar tek tek ele alınacak. Özellikle de bu bürokrasinin basitleşmesi, kuralların net koyulması çerçevesinde biz üzerimize düşeni yapacağız. Şu ana kadar kamunun 31 Aralık itibariyle özellikle kara yolu ulaştırma alanında hiçbir mütehayyite borcu yok. Girdiğiniz her işte kamu size hak edişlerinizi, ödeneklerinizi vaktinde verecek. Bu devletin teminatıdır. Ama karşılığında da şunu beklemek bizim hakkımızdır. Sadece bir projeyi almak için düşük fiyatlar teklifler vererek daha sonra bu düşük tekliflerle aldıktan sonra tekrar tekrar yeni düzenleme talep etmek ya da kaliteden feragat etmeye başladığımızda güven sarsılmaya başlar. Hep beraber işimizin en iyisini bürokratik süreçlerin en kolayını gerçekleştirmek durumundayız" ifadelerini kullandı.

"ÖNEMLİ OLAN KANUNUN UYGULANMASI ESNASINDA TARAFLARIN AYNI BİLİNÇLE UYGULAMAYA SAHİP ÇIKMASIDIR"

İş kazalarının en çok inşaat sektöründe meydana geldiğini belirten Davutoğlu, "Bir başka etik ve insani alan ise iş sağlığı ve güvenliği meselesi. İnşaatlarımızda son dönemde bu asansör kazalarından sonra bizzat meseleyle ilgilendiğimde gördüğüm husus şu ki en fazla iş kazaları inşaat sektöründe oluyor. Bu da büyük şirketlerden daha çok küçük şirketlerdeki ve eski usül çalışmalardan kaynaklanan hususlar. Bu konuda bütün inşaat sektörümüzün küçük işletlemeleri de içine alacak şekilde çok ciddi bir eğitimden geçirilmesine ihtiyaç var. Kanunu çıkarmak kolaydır. Kanun hakkında konuşmak da kolaydır. Önemli olan kanunun uygulanması esnasında bütün tarafların aynı bilinç ve kararlılıkla o uygulamaya sahip çıkmasıdır" şeklinde konuştu.

"KESİNLİKLE BİR RANT VERGİSİ DEĞİLDİR"

Son günlerde çok tartışılan İmar Yasası hakkında konuşan Davutoğlu, herhangi bir rant vergisi olmadığını savunarak "Kentsel dönüşüm, insani ve çağdaş şartlarda bir kentte vatandaşlarımızın yaşaması için zaruridir. Kentsel dönüşüm, tarihi dokunun ve mekanın korunması için zaruridir. İmar Yasası ile ilgili kamuoyunun bilgisi ve yanlış anlaşılmaları giderilmesi için vurgulamak istiyorum. Bu kesinlikle bir rant vergisi değildir. Herhangi bir yerde bir arazi, bir mülk edinmiş olan vatandaşımızın ya da şirketimizin zamanla orada kazandığı değerin vergilendirilmesi değildir. İmar planı geçmişse imar planı dolayısıyla yeni yapılaşma hiç olmamışsa zaten bir şey söz konusu değildir. İmar planı geçtikten sonraki herhangi bir değer artışından vergi alınması kesinlikle değildir. Sadece var olan imar planı istisnai olarak bireysel bir taleple bir kişi tarafından taleple kamu otoritesi kullanarak imzayla bir değer artışı orada devreye girecek bir husustur" açıklamasında bulundu.

Radikal