Sayfa 1 Toplam 11 Sayfadan 1234567891011 SonuncuSonuncu
Toplam 101 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Standart Türk'üz, Doğruyuz, Çalışkanız, Komiğiz Vesselam!

    Türk'üz, Doğruyuz, Çalışkanız, Komiğiz Vesselam!

    Memleketten gerçek olaylarla komik hallerimiz. Bu sabit başlıkta komik gerçekliklerimizi paylaşacağız. Eski ve yeni ciye ayırmayacağız. Memlekette ne zaman komik bir olay olduysa burada olacak. Ancak, komik dediysek de hepsinin güldüreceğini sanmayın. Kimi ağlatacak bile. Evet trajikomik hallerimiz de olacak malesef.

    İşte 2012'den bir başlangıç yapalım...

    İzmir'de kurşun üreten fabrika radyoaktif atıklarını toprağa gömdü, toprak yanmaya başladı


    İzmir Gaziemir'de Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Tic. A.Ş. şehir merkezinde Aksoy Caddesi üzerinde uzun yıllar kurşun üretti. 70 dönümlük araziye sahip olan fabrika kurşun üretiminde ömrünü tamamlamış aküleri ve hurda kurşunları kullandı. İki yıl önce üretimi durduran fabrikanın arazisinde bulunan makineler, depolar ve asiy havuzları kaderien terk edildi. Radikal gazetesinden Serkan Ocak'ın haberine göre, fabrika arazisi, Türkiye ’nin bilinen ‘ilk’ nükleer çöplüğü ve belgelere göre, fabrikadaki ‘sadece görünen’ tehlikeli atıkları bertarafın bedeli en az 12 milyon lira. İlk tespit Türkiye Atom Enerjisi (TAEK) tarafından 3 Nisan 2007’de yapıldı. TAEK, fabrikada radyasyonlu cüruf (atık) gömülü alan tespit etti.
    17 Haziran 2008’de Çevre ve Orman Müdürlüğü bir depoda 200 ton atık tespit etti. Atıkların bertarafa gönderilmesi istendi. Denetçiler, Temmuz 2008’de tekrar fabrikaya gittiğinde 180 ton tehlikeli atık daha buldu.

    TAEK: Karantinaya alın

    TAEK, 8 Eylül 2008’de Aslan Avcı’ya gönderilen yazıda, fabrikada mayıs, haziran, temmuz ve ağustos’ta yapılan ölçümlerde depolama sahasında, fırınlar bölgesinde, kapalı istif sahasında radyoaktif madde bulaşmış atık tespit edildiği belirtildi. Radyoaktif maddelerin potalarda eritildiği vurgulandı. Radyasyonlu atıkların bulunduğu yerin karantina altına alınması gerektiği anlatıldı.

    2012’nin son ayı itibariyle fabrikanın durumunu tüm yetkili kurumların biliyor olmasına rağmen bugüne kadar radyoaktif çöple ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Fabrikanın sahibi Hasan Avcı, 4-5 yıl önce öldü. Bölge sakinlerinin ifadelerine göre, arazi el altından satılmak isteniyor, iddiaya göre araziyi TOKİ alacak.

    Nükleer santral kaynaklı

    İç yazışmalardan radyasyonlu atık numunelerinin TAEK’e bağlı CNAM’a gönderildiği anlaşılıyor. Burada yapılan incelemede radyasyon tespit edilen malzemelerin artık bir atık sınıfında değil, ‘radyoaktif kaynak’ olduğu ve malzemelerin Türkiye’de bulunmadığı belirleniyor. Radyasyonun ‘Europium 152’ adı verilen bir malzemeden bulaşmış olabileceğini tespit eden CNAM, bu malzemenin de ancak nükleer santrallardaki nükleer çubuklardan bulaşabileceğini belirtiyor. Ayrıca Europuim 152 adı verilen malzemenin Türkiye’ye yasal girişinin olmadığı da açıkca ifade ediliyor.

    www.t24.com.tr

  2. #2

    Standart Develer güreşmeyince; sahipleri, biçaklarla birbirine girdi

    Muğla'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Yalıkavak Beldesi'nde develer, 230 sporcunun eğitim gördüğü Yalıkavak Belediyespor Kulübü yararına güreşti. 20 bin lira gelirin elde edildiği ve yağmur altında yapılan güreşler sırasında, deve sahipleri de kavga etti, 2 kişi hastanelik oldu.


    Yalıkavak Belediyesi tarafından bu yıl 8'inci kez düzenlenen deve güreşleri, Geriş Altı Mevkii Spor Sahası'nda yapıldı. Futbol, basketbol, yelken ve satranç branşlarında 230 sporcunun eğitim gördüğü Yalıkavak Belediyespor Kulübü yararına düzenlenen güreşleri Bodrum Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, Yalıkavak Belediye Başkanvekili CHP'li Nevcihan Özcan ve aralarında az sayıda turistlerin de bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi izledi. Zaman zaman Yağan yağmur altında yapılan güreşlerde deve sahipleri de tartışarak kavga etti.


    Develeri berabere ilan edilen Mustafa Kart ile Mehmet Yemiş sahanın ortasında tekme Tokat birbirine girdi. Kavgaya diğer devecilerin de karışması ile sahanın içinde arbede yaşandı. Jandarmaların güçlükle yatıştırdığı kavga sırasında Mustafa Kart ile Mehmet Yemiş kanlar içinde kaldı. Kart ile Yemiş ambulansla Bodrum Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi edildi.

    Yalıkavak Belediyesi Kupası'nı berabere kalan 'Barbaros' ve 'Tunabey' adlı develer, Kaymakamlık Kupası'nı da yine berabere kalan 'Avukatbey' ve 'Tuncer' adlı develer aldı. Güreşlerden yaklaşık 20 bin lira gelir elde edildiği belirtildi. - Muğla / Bodrum - 2013

    www.bodrumdabugun.com

  3. #3

    Standart Köprüyü Çaldılar

    Gölcük İhsaniye’de çok ilginç bir hırsızlık olayı yaşandı. Köylülerin dere üzerinden meyve bahçelerine geçmelerini sağlayan 22 tonluk köprü çalındı.

    İhsaniye Karakaş mevkiinde bulunan ve köydeki vatandaşları, köprünün karşısındaki meyve bahçelerine taşıyan demir köprü gece saatlerinde çalındı. Sabah erken saatlerde meyve bahçelerine gitmek için köprünün bulunduğu alana gelen köylüler şoke oldu.

    Olay yerine gelen polis ekipleri, dere ıslah çalışmalarının da yapıldığı alanda detaylı incelemelerde bulundu.

    Yapılan incelemelerde yıllardır yerinde duran köprünün, kişi ya da kişilerce parçalanarak bir kamyona yüklendiği ve olay yerinden götürüldüğü tespit edildi.

    Köprünün ağırlığının 22 ton olduğu öğrenilirken, genelde aynı aileden insanların oturduğu bölgede yaşayan vatandaşlar, köprünün nasıl çalındığını anlamadıklarını belirtti.

    2013 - www.ozgurkocaeli.com.tr

  4. #4

    Standart

    Konya'nın Karapınar İlçesi Hotamış Beldesi'nde 4 kişinin öldüğü, 2 kişinin de yaralandığı bir evde meydana gelen patlamanın, define ararken kendi yaptıkları patlayıcının denenmesi sırasında meydana geldiği iddia edildi. Evin içinde yaklaşık bir ayda 11 metre derinliğinde tünel açıldığı belirlendi.

    Karapınar İlçesi'ne bağlı Hotamış Beldesi Şabanlı Mahallesi'nde çiftçi Mehmet Emin Yemiş'e (44) ait tek katlı fazla kullanılmayan müstakil bir evde dün saat 21.30'da şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamanın ardından alevlerin yükseldiğini gören çevre sakinleri, jandarma ve itfaiyeye haber verdi. Güvenlik güçleri bina çevresine kimseyi yaklaştırmazken, itfaiye görevlilerinin müdahalesiyle yangın kısa sürede söndürüldü.

    Patlamada yaralanan Mehmet Emin Yemiş'in kızı Ayşegül Yemiş (16), ambulansla Karapınar Devlet Hastanesi'ne Yavuz Sözen de (31), Meram Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde kaldırıldı.

    2 ODADA 4 CESET BULUNDU

    Alevler söndürüldükten sonra eve giren itfaiye ve jandarma ekipleri iki odalı evin bir odasında 3, diğer odasında da 1 ceset buldu. Yapılan incelemede ölen 4 kişinin ev sahibi Mehmet Emin Yemiş, kızı Dönay Yemiş (10), İskender Gümüşsoy (39) ve Cengiz Akhan'a (30) ait olduğu belirlendi. Cumhuriyet Savcılığının yaptığı incelemede evin bir odasında yaklaşık 11 derinliğinde tünel bulunması dikkat çekti. Tüneli define aramak için açıldığı öne sürülürken, çukura iple indikleri ve aydınlatmak içinde elektrik kablosu çektikleri saptandı.

    BOMBA YAPMIŞLAR.

    Gümüşsoy, Akhan, Sözen ve Yemiş, plastik bir leğen içinde niteliği henüz belirlenemeyen bir sıvı maddesine toz şeker kullanarak patlayıcı yaptı.

    İskender Gümüşsoy, Cengiz Akhan ve Yavuz Sözen, dün arkadaşları Bayram T. (31) yönetimindeki otomobille Konya kent merkezine geldi. İddiaya göre 4 kişi burada, bomba yapımında kullanılmak üzere malzeme aldıktan sonra tekrar Hotamış Beldesi'ne döndü. Gümüşsoy, Akhan ve Sözen, Mehmet Emin Yemiş'i arayıp, define aradıkları evine gitti. Bayram T. de onların yanından ayrıldı.

    1 AYDIR DEFİNE ARIYORLARMIŞ

    Patlamanın ardından geniş çaplı soruşturma başlatılırken, ölenlerden Mehmet Emin Yemiş'in, ailesiyle birlikte oturduğu evin yaklaşık 10 metre yakınında kendine ait kullanılmayan 2 odalı evin altında define olduğunu şüphelenmesinin ardından, cihazla evin tabanında arama yaptırdığı ortaya çıktı. Cihazla yapılan aramanın ardından kullanılmayan evin mutfak olan bir odasının tabanını arkadaşları İskender Gümüşsoy, Cengiz Akhan ve Yavuz Sözen ile birlikte kazmaya başladığı belirlendi.

    11 METRE DERİNLİĞİNDE KUYU

    Mehmet Emin Yemiş ve 3 arkadaşının yaklaşık 1 ay boyunca 11 metre derinliğinde tünel kazdığı saptandı. Kazı çalışması sırasında sert bir zeminle karşılaşılması üzerine definecilerin bomba yaparak sorunu çözmeye çalıştıkları belirlendi.

    HÜRRİYET - 19 Nisan 2013 Cuma

  5. #5

    Standart 'Şifa olsun' diye yuttuğu 16 cm'lik istavrit öldürüyordu!

    'Şifa olsun' diye yuttuğu 16 cm'lik istavrit öldürüyordu!

    Küçük canlı alabalıkları "şifa niyetine" yutan kadın bu kez tam 16 santimetre uzunluğunda, 3 buçuk santimetre genişliğinde istavrit balığını canlı olarak yutmaya kalkınca neredeyse ölüyordu.



    66 yaşındaki bir kadın , sahilde balık tutanların kovasından aldığı 16 cm uzunluğunda 3.5 cm eninde canlı istavriti "mide hastalığıma şifa olsun" diye yutunca mutlak bir ölümle burun buruna geldi. Bu büyüklükteki istavrit, daha önce de küçük alabalıkları canlı yuttuğu öğrenilen kadının nefes borusunu tıkadı. Nefes alamadığı için vücut fonksiyonları duran kadın yakındaki hastaneye kaldırıldı. Doktorlar hemen müdahale etti bir bölümü gözle görünen balığı kadının boğazından çıkardı. Ardından kalp masajı yapıldı, kadının yeniden nefes alması sağlandı. Doktarların ölümün kıyısından aldığı kadın, bu sürede organların gördüğü hasar nedeniyle yoğun bakım ünitesine alındı. Medical Park Fatih Hastanesi'nde tedavisi süren kadının sağlık durumunun halen ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

    BALIKÇININ KOVASINDAN ALDIĞI 16 CM'LİK İSTAVRİTİ CANLI YUTMAYA ÇALIŞTI

    Geçtiğimiz Cuma günü meydana gelen olay şöyle gelişti;

    Gelini ile birlikte Eminönü'ne gezintiye çıkan kadın, sahilde dolaşırken balık tutan bir vatandaşın kovasından aldığı canlı balığı ağzına attı. Çok geçmeden nefessiz kalıp yere yığılan kadını yanındaki gelini Medical Park Fatih Hastanesi'ne götürdü. Kadına acil serviste müdahale edildi. Kadının boğazındaki balığı gören anestezi uzmanı, tutulabilir durumdaki balığıeliyle müdühale edip geri çıkardı. Nefes borusuna tüp koyularak hava alması sağlanan kadın hayata döndürüldü ve tedavinin devamı için yoğun bakım ünitesine alındı.
    Kadının nefes borusunu tıkayan istavrit balığının boyunun 16 cm eninin de 3.5 cm olduğu görüldü. .

    BALIĞIN KAFASI NEFES BORUSUNU TIKAMIŞ
    Kadının boğazında kalan balığı çıkaran anestezi uzmanı, acil servise indiğinde nefes alamadığını gördüğünü ifade ederek, “Solunum yolu tıkalıydı, ağzının içine baktık, kocaman bir balık gördüm balığı elimle çıkarıp aldım. İşte yaklaşık 15-17 cm boyunda hareketsiz duran bir balıktı. Balığın kafası hastanın nefes borusunu tıkamış durumdaydı. Hasta nefes alamıyordu. Onu çıkardıktan sonra nefes borusuna tüp koyup havalandırmaya başladık. Daha sonra tıbbi müdahalede bulunduk. Kalbi çalışsın diye kalp masajı yapıldı. Hastayı yoğun bakıma aldık“ dedi.

    "KUYRUĞUNDAN TUTUP ÇIKARDIM"
    Panik yaşamadığını belirten anestezi uzmanı, “Ağzını açtığımda bir cisim gördüm. Bu ne ağzında birşey var dedim. Yanındakiler 'balık yuttu' dediler. Öyle deyince gördüğüm şeyin balık olduğunu anladım. Kuyruğundan tutup çıkardım. Sıra dışı bir şey sonuçta, gördüğüm bir şey değil. Zor çıktı tabi ki balık kayıyor. Başkası da çıkarabilirdi. Oğlunun bana söylediği zaten küçük canlı balık yutarlarmış. Ben ilk kez duydum. Mide ve bağırsakları temizlediğine inanıyorlarmış. Bir insan canlı balık yutacaksa. 17 cm balık yutmaz. Genel durumu kötü eğitimsizlik, cahillik işte" dedi.

    "CANLI BİR ŞEKİLDE YUTMAYA ÇALIŞMIŞ"
    Acil hekimi Dr. Zülfü Özkılıç ise hasta yakınlarının acil servise geldiklerinde 'Annem balık yuttu', diyerek bağırdıklarını belirterek, “Biz de 'balık yedikten sonra kılçık mı yuttu?' diyerek acil servise aldık. Acilen kalp masajına aldık, nabzı yoktu hastanın, tansiyonu sıfır, herhangi bir ritim yoktu. Acil kodu verdik. Bununla beraber ilgili branşlardan hekim arkadaşlarımız geldi. Boğazında yabancı bir cisim gördük. Yabancı cismi anestezi uzmanımız elleriyle çıkardı. Balığı hasta canlı bir şekilde yutmaya çalışmış. Yutmaya çalışırken de soluk borusuna kaçmış. Şu an yoğun bakımda. Ama henüz bilinci ve veya uyanıklığı yok. Hayati riski hala devam ediyor." diye konuştu

    "YUTULAN CANLI BALIK TEDAVİ ETMEZ"
    Özkılıç, hasta yakınlarına 'bu balığı neden yuttu' şeklinde sorduklarını kaydederek, "Annelerinin canlı balık yutmayı daha önceden de yaptığını söylediler. Ama balığın bu kadar büyük olmadığını daha küçük alabalık yuttuğunu söylediler. Yutulan canlı balığın hastalıklara iyi geldiğini düşünüyorlarmış. Bu nedenden yutmuşlar balığı. Hekim olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Herhangi bir sağlık literatüründe böyle bir uygulama yok. Yanlış bir uygulama" dedi.

    28.01.2015 - Radikal

  6. #6

    Standart


  7. #7

    Standart


  8. #8

    Standart

    ALANYA'DA KORUMA ALTINA ALINAN AKDENİZ FOKU, DUMAN, DOMUZ KURŞUNUYLA KATLEDİLDİ.



    Antalya'nın Alanya İlçesi'nde, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için koruma altına alınan Akdeniz foku, şehir magandaları tarafından av tüfeğiyle öldürüldü. Gazipaşa'da Kızılin Mağarası'nı kendisine yuva edinen ve bölge halkının 'Duman' adını verdiği fokun 'domuz kurşunuyla' vurulduğu belirlendi.

    Demirtaş Beldesi Aydap Mevkii'ne dün akşam saatlerinde gidenler, denizde hareket etmeden duran Akdeniz fokunu fark etti. Yakından inceleyenler, deniz yüzeyindeki kanı görünce durumu jandarma ve Gazipaşa Su ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Deniz Biyoloğu Mustafa Akkoca'ya haber verdi. Bölgeye gelen Akkoca, karaya yaklaşık 15 metre uzaklıktaki foku kıyıya taşıdı.

    Akkoca, yaptığı incelemede, fokun ateşli av tüfeğiyle vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Fokun kendileri tarafından bilindiğini ve gözlendiğini belirten Akkoca, "Gazipaşa'da Kızılin Mağarası'nı kendisine yuva edinen foka, bölge halkı 'Duman' adını vermişti. Plaj bölgesine kadar geldiği için insanlardan kaçmıyordu" dedi.

    BÖLGEDEKİ TEK FOKTU

    Fokun başının üst kısmında 9 delik bulunduğunu aktaran Akkoca, "Büyük olasılıkla yakın mesafeden kafasına tüfekle ateş edilmiş. Fokların derileri kalın olduğu için normal saçma işlemez. Tahminen dokuzlu diye tabir edilen 'domdom kurşunu'yla vurulmuş. Boyu 2 metreyi aşkın ve yaklaşık 150 kilo ağırlığındaki Duman, bölgedeki tek Akdeniz fokuydu. Nesli tükenmek üzere olan, koruma altındaki bu fok canice öldürülmüş. Konuyla ilgilenen kurum ve kuruluşlarla irtibata geçtim. Gerekli inceleme yapılacak" diye konuştu.

    ADINI 'DUMAN' KOYDUK

    Aydap Mevkii'nde oturan Onur Özkaya ise fokun öldürülmesine tepki gösterdi. Sık sık bölgede dalış yaptığını anlatan Özkaya, "Sabahları bu foku yüzerken veya beslenirken görürdük. Burada oturan herkes çok iyi tanıyor. Uysal ve insanlardan kaçmayan zararsız bir hayvandı. Dalış sırasında zaman zaman beslerdik. Arkadaşımız gibi olmuştu. 'Duman' ismini biz koyduk. Bunu yapan kişi insan olamaz. Nasıl bir zihniyet böyle bir canlıya kıyabilir anlayamıyorum" dedi.

    2013 - www.sondakika.com

  9. #9

    Standart

    Kuşadası Devlet Hastanesi'nde, Aydın Arama Kurtarma ekiplerince yapılan planlı tatbikatta atılan sis bombası hastaları zor durumda bıraktı.

    Kuşadası Devlet Hastanesi’nde bugün yapılan tatbikatta ilk olarak hastalar sedye ile pencereden aşağıya indirildi, tatbikatın ikinci aşamasında ise halatlarla pencereden tahliye yapıldı. Hastanede yapılan tatbikatta atılan sis bombası ise hastaneyi karıştırdı.

    Atılan sis bombası ve tatbikat içilen seçilen odanın yoğun bakım ünitesinin yanında olması hasta yakınlarını çileden çıkardı. Hasta yakını annesinin bronşit hastası olduğunu ifade ederken, kapıyı kapatmak isteyen görevlilerle tartıştı.

    Tatbikat sonrasında MUTİ görevlisi Muhsin Arıcan, “Aydın genelinde yılda en az bir kez planlı olarak bu tatbikatları yapmaktayız. Bugün buraya 13 personelle geldik “dedi.

    Kuşadası Devlet Hastanesi Başhekimi Op Dr Gökhan Afacan'ın tatbikat için yanlış odayı kimin seçtiğini araştırdığı öğrenilirken, sis bombasının yaşattığı kargaşa için açıklama yapılmadı.

    03 Mayıs 2013 www.birlesikbasin.com

  10. #10

    Standart

    Bu Kadarına Da Pes !

    29 Haziran 2013 Cumartesi, 10:44





    Ampute Milli Takımı’nda yer alan 19 yaşındaki Yılmaz, 3 gün sonunda heyet raporunu tamamlayabildi. Ankara’da kalacak yeri de bulunmadığından perişan olan Yılmaz’a GATA’da da “Seni en azından Diyarbakır’a sevk etselerdi” dendi.

    Hürriyet gazetesinde yer alan Rıza Özel imzalı habere göre, Bayram Yılmaz, bulduğu mayının patlaması sonucu 10 yaşında, 2 kolunu ve 1 gözünü kaybetti. Sporla hayata tutundu, ampute atlet olarak milli takım kampına çağrıldı. 19 yaşına geldiğinde Şırnak Askerlik Şubesi’ne başvurdu. Eziyeti, “Raporu Ankara GATA’dan alman gerekiyor” diyerek yapılan sevk ile başladı. “Asker olmayı, vatan borcunu ödemeyi çok isterdim” diyen Yılmaz, Şırnak Askerlik Şubesi’nden 102 lira yol ve iaşe bedeliyle çıktı. Korucu babası, bir operasyonda mayın patlaması yüzünden gazi olan Yılmaz’ın ailesinin ekonomik durumu kötü. 360 lira engelli maaşı alan Yılmaz, Şırnak-Ankara otobüs bileti için gidiş-dönüş 160 lira ödemek zorunda kaldı. Bir an önce işlemlerini tamamlamak için 18 saatlik yolculuğun ardından sabah erkenden GATA’ya gitti.

    OLMAYAN KOL VE GÖZE KONTROL

    GATA’ya ulaştığında, yaptığı yolculuğu, maddi durumunu, bir an önce dönmesi gerektiğini anlattı. “Ben sivil bir mayın gazisiyim” diyen Yılmaz, heyet raporu gerektiği için işlemlerin uzun süreceği bilgisini aldı. İlk gün Yılmaz’ın, dirsekten aşağısı olmayan kollarının filmi çekildi ve raporu yazıldı. Ertesi gün olmayan sol gözünün kontrolü yapıldı ve raporu yazıldı. Evine dönmeyi planlayan Yılmaz’a, “Heyete yarın gireceksin” denildi.

    NİYE BURAYA GÖNDERDİLER

    Yılmaz, kendisini muayene eden GATA’daki bir subaya, “Kollarımın ve gözümün olmadığını kanıtlamak için 3 gündür Ankara’dayım. Saatler süren bekleyişlerin ardından birkaç dakikalık işlemlerle belgelerimi aldım” diye dert yandı. Yılmaz’ın anlattığına göre subayın yanıtı, “Seni buraya nasıl gönderdiler? Bu sevki yazarken hiç sana bakmadılar mı? En azından Diyarbakır’a sevk etselerdi” oldu. Yılmaz, “Eğer Diyarbakır’a sevk etseler hiç değilse orada yakınlarımın yanında kalırdım, bu kadar zorluk çekmezdim” dedi. Yılmaz, askerliğe elverişli olmadığına ilişkin rapor almak için 3 gündür sürdürdüğü prosedürü tamamlayarak, dün öğle saatlerinde heyet önüne çıktı. Sonunda ‘Askerliğe elverişli değildir’ raporunu aldı.

    SEVKE GEREK YOK

    Son şeklini 5 Şubat’ta alan Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’ne göre, sevke gerek olmuyor. ‘Yükümlülerin Sağlık Muayeneleri’ başlıklı 2’nci bölümünün 5’inci maddesinin 3’üncü bendi şöyle: “Yükümlüler hakkında ertesi yıla bırakma, sevk geciktirmesi veya askerliğe elverişli değildir kararlı sağlık raporlarını tanzim etmeye yetkili makam, asker hastanesi sağlık kuruludur. Ancak, yatalaklar ile gözle görülür rahatsızlığı bulunanlar hakkındaki raporları, askerlik şubesi başkanı veya vekili ile mülki amirliklerce görevlendirilen resmi 2 sivil (varsa, biri aile hekimi) tabipten teşkil edilecek geçici sağlık kurulunca verilebilir. Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde bu kurul resmi 2 sivil tabipçe de oluşturulabilir. Geçici sağlık kurulunca haklarında karar verilemeyen yükümlüler askerlik şubelerince en yakın asker hastanesine sevk edilir.”
    Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma Daire Başkanlığı’nın (ASAL) resmi internet sitesinde yer alan 1111 Sayılı askerlik kanununda yapılan değişikliklere ilişkin sıkça sorulan sorular bölümünde de, aynı bilgiler yer alıyor.


    Engelsiz olanları geçti

    TÜRKİYE Engelli Atletizm Yarışması’nda 100, 400 ve 800 metrede Türkiye 2’ncisi olan Bayram Yılmaz, geçen yıl Milli Takım kampına çağırıldı. Yılmaz, Şırnak, Cizre ve Güneydoğu’da da pek çok yarışmada onlarca madalya aldı. Şenoba Nurettin Asan Lisesi’nde öğrenciyken Şırnak’ta yaşıtları engelli olmamasına rağmen 800 metre koşuda onları geçerek 1’inci olunca dikkatleri çekti. Cizre Kaymakamı Şenol Koca
    ve Şırnak Valiliği de Yılmaz’a sahip çıktı.


    HAYALİ KOL NAKLİ

    Kol nakli hayali kuran Yılmaz, şubatta Antalya’da kamptayken, Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Özkan’ı görmeye gitti. Ancak Prof. Özkan, yurt dışında olduğu
    için görüşemediler. Yılmaz, “Nakille
    kavuşacağım kollarımla atlet olarak elde ettiğim başarılar sayesinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la tanışıp ellerini sıkmayı istiyorum. Yıldızlar gibi sponsorlarımın olmasını bekliyorum” diye konuştu.


    Türkiye onu 13 yaşında tanıdı

    TÜRKİYE, Bayram Yılmaz’ı mayın kazasının ardından 13 yaşındayken, gazetelerde mayının izlerini taşıyan bir çocuk olarak fotoğraflar ve haberlerle tanıdı. Yılmaz, kolları arasında tutmaya çalıştığı kalemle ders çalışırken, arkadaşlarıyla futbol oynarken, sırtında çantası okula giderken çekilen kareleri basına yansımıştı. Yılmaz, O günleri anlatırken, şunları söyledi: “İçinde yiyecek olan kutulardan sandım, köpeklere vermek için açmaya çalıştım. Sonra o kutu patladı. Olayın ardından askeri helikopterle Diyarbakır’a hastaneye nakledilmişim. Yıllarca ameliyatlar geçirdim.”

    www.engellispor.com

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Türk Dil Kurumu Hacklendi
    Konu Sahibi erkolay Forum İnternet
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 30.Aralık.2014, 21:15
  2. Dahi Türk
    Konu Sahibi osman75 Forum Site Ekle
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 15.Aralık.2014, 18:41
  3. Türk yapımı sosyal ağ
    Konu Sahibi deniz Forum Diğer Sosyal Medya Platformları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 04.Temmuz.2014, 10:54
  4. Türk NASA geliyor
    Konu Sahibi WeBMasteR Forum Haberler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 19.Haziran.2014, 10:41
  5. Türk Gemileri Somali'de
    Konu Sahibi WeBMasteR Forum Haberler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 06.Haziran.2014, 14:20

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
Linux Hosting
Yasal Bildirim
Sitemizde paylaşım yapan tüm üyeler T.C.K 20. Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin 2. fıkrasına göre kendi konu ve mesajlarından sorumludur. Webmaster.bbs.tr hakkında yapılacak olan hukuksal ve diğer şikayetler için iletişim bölümünden iletişime geçilmesi halinde site yönetimi tarafından gereken işlemler yapılacak ve ilgili kişilere/kurumlara/vekillerine bilgi verilecektir.
Sosyal Medya