Kara Murat'ın yapımcısı eleştirilere kızdı: Sinek gibi ezileceksiniz...

Fatih'in Fedaisi Kara Murat filminin yapımcısı Murat Usta, filmi eleştirenlere sert sözlerle yüklendi, ecdada hiç bir filmde bu kadar saygı gösterilmediğini söyledi.




“Biz iddia ediyoruz Türkiye ’de böyle aksiyon sahneleri çekilemedi. Ecdadımız hiç bir filmde bu kadar saygı görmedi” diyen Fatih'in Fedaisi Kara Murat’ın yapımcısı Usta, Twitter’da filmi eleştirenleri topa tuttu! Yapımcı Murat Usta’nın diğer tweetleri orijinal haliyle şöyle:

“Fatihin fedaisi kara murat filmi bazı çevreleri fena rahatsız etti.buyuk bir karalama yapıyorlar. Sinek gibi ezileceksiniz bilesiniz Filmi begenmeyenlere asla sözüm yok benim.Twitterde daha filmin ilk seansı baslamadan bir karalama baslatildi.
Bunların hangi çevreler olduğunu biliyoruz.onlarin hepsi filmden önce isteklerini iletti.kabul etmedik.mesele film değil başka
Biz iddia ediyoruz.Turkiyede böyle aksiyon sahneleri çekilemedi. Ecdadimiz hiç bir filmde bu kadar saygı görmedi.”

Kara Murat 195 salonda birden gösterime girdi. Filmin galasına Sedat Peker çağrılmış, afişinde Fatih Sultan Mehmet’e atfen “Eğer kanımla yücelecekse Hz. Muhammed (SAV)’ın dini, durmayın kılıçlar doğrayın beni” ifadelerine yer verilmişti. Filmin başrol oyuncusu ve senaristi Fatih Usta Vatan gazetesinden Banu Duran’a verdiği röportajda; ‘Cumhurbaşkanımıza filmimizi ulaştırdık. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda sinema salonu da var. Orada en kısa zamanda izleyeceklerini ve beğenirlerse bize destek olacaklarını söylediler’ demişti.


ÇILDIRTAN ELEŞTİRİ BU MU?


İleri Haber ’den Kaya Özkaracalar filmle ilgili şu yazıyı yazmıştı:

Yeni Türkiye sinemasında İslamcı yönelime sahip filmlere son yıllarda daha çok yerli korku filmleri arasında rastlanırken dün 195 sinema salonunda gösterime giren yeni Kara Murat filmi ile tarihsel serüven janrında da bu yönelimde bir ürün kendini göstermiş oldu. Afişlerinde Fatih Sultan Mehmed’e atfen “Eğer kanımla yücelecekse Hz. Muhammed (SAV)’ın dini, durmayın kılıçlar doğrayın beni” sözünün yer almasıyla ilk ipucu görülen, bilahare hafta içi düzenlenen ve Sedat Peker gibi isimlerin icabet ettiği galasının davetiyesinin bir yüzünün Arap alfabesiyle Osmanlıca basılmış olmasıyla kendisini tekrar hissettiren bu yönelim, daha filmin açılışında hamasi anlatıcı üst sesin Osmanlılar’ın “İslam’ın kılıcının, Allah’ın kudretinin” hakimiyeti için mücadele verdiklerini beyanıyla teyit ediliyor. Nitekim bu belagatla başlayan Fatihin Fedaisi Kara Murat, “Allah’ın resulünden başka” sevgiliye ihtiyaç olmadığını beyan eden bir replikle sona eriyor.

Oysa 1970’lerde Günaydın gazetesinde ‘resimli roman’ (Kara Murat, çağdaş çizgi roman formatının aksine, karelerin dışında yazılı metin akışı içeren arkaik bir formattaydı) bandı olarak ortaya çıkan ve aynı dönemde Yeşilçam’da Erler Film yapımı ve Cüneyt Arkın’ın başrolde yeraldığı yedi adet film ile beyaz perdeye de uyarlanan orijinal Kara Murat anlatısı, Osmanlı döneminde geçmesine karşın aslında 1970’lerin militan Türk sağında baskın yönelim olan şoven Türk milliyetçiliğine prim veren bir anlatıydı ve öne çıkan İslamcı bir özelliği yoktu. Ayrıca maço, erkek egemen bakış açısına göre şekillenmiş de olsa yoğun ve oldukça cüretkar bir erotizm dozu içeriyordu. Kara Murat, 40 küsur yıl sonra bu yeni filmle yeniden piyasa çıktığında ise Türklük vurgusu yerini günümüz Türk sağında hegemonik konuma gelmiş olan İslamiyet vurgusuna bırakmış. Toplumsal bellekte özellikle Cüneyt Arkın’lı filmler üzerinden belirli bir yeri olan bu yerli popüler kültür ikonunun, günümüzde kitlelere yeniden takdiminin eskisinden farklı bir ideolojik çerçevede gerçekleşmesi kuşkusuz toplumda İslamcı hegemonya inşa süreçlerine katkı işlevine gönüllülüğe işaret ediyor.

Öte yandan milliyetçiliğin yerini İslamcılığa bırakmasının bir yan etkisi ise eski Kara Murat anlatılarının alameti farikalarından olan erotizmin yeni Kara Murat filminden dışlanması olmuş doğal olarak. Öte yandan kadın bedeninin erkek bakış açısı için bir haz objesi olarak sunumunun dışlanmasıyla paralel biçimde perdede sıkça birbirleriyle döğüş ederek arzı endam eden belden yukarıları çıplak erkek bedenlerinin gayri-ihtiyari olarak homo-erotik çağrışımlar taşıdığı da söylenebilir.

Fatih’in Fedaisi Kara Murat, 2011 yılında çekimlerine başlanan ancak o dönemde tamamlanamayan Kara Murat: Mora’nın Ateşi adlı projeye yeniden el atılmasıyla ortaya çıkarılmış bir film; örneğin Kara Murat’ın karısının öldürüldüğü sahneler üç yıl önce çekilmiş. Belki bu sorunlu yapım sürecinin yansıması ya da sonucu olarak oldukça ‘kötü yapılmış’, hem estetik, hem öykü olarak, ikinci sınıf video oyunlarını çağrıştıran bir film var perdelerimizde. Tasarımında asgari bir özen gözlemlenen dövüş sahnelerinin ağır çekim perdeye gelişi ilk başta belirli bir albeni yaratır gibi olsa da film boyunca bu ağır çekim uygulamasına sürekli ve yoğun olarak uzun uzadıya başvurulması hem çok geçmeden bıkkınlık veriyor, hem de esas itibariyle filmin süresinin uzun metraja çıkabilmesi için başvurulmuş bir yöntem olduğu hissiyatı yaratıyor! Fedaisiyle baş başa kaldığında ona hitap ederken bile gözlerini boşluğa dikerek konuşan Fatih ise vakur görünmek bir yana adeta hipnotize edilmiş veya daha da beteri aslında insan değil de programlanmış bir siborgmuş gibi görünüyor!

Radikal