Arama motorlarının kullandığı sistemin bir benzeri günümüzde, bazı internet girişimcileri tarafından kullanılmaktadır. Aslında bir başkasının veri tabanından birtakım programlar sayesinde istenilen bilgilerin çekilerek tekrardan farklı bir platformda kullanılması ilk bakışta çok basit ve masumane gelebilir. Hatta internet kullanıcısı açısından hayli işe yarar bir girişimdir. Zira istediğiniz bir şarkıyı saniyeler içerisinde bulup dinlemek, piyasadaki en ucuz bilgisayar fiyatlarını görmek, maç sonuçları ve istatistik bilgilerini anında öğrenmek, ikinci el araç fiyatlarının karşılaştırılması, hatta en uygun fırsat sitelerinin bir arada gösterilmesi ve daha birçok farklı fikir paha biçilmez bir kolaylıktır.


İnternet girişimcisinin birtakım programlar vasıtası ile bir başkasının internet sitesinde yer alan bu çeşit içerikleri kendi ortamında kullanması veya paylaşması ne kadar hukuka uygundur? Öğretide bu konu yeni tartışılmaya başlanmıştır. Açıkçası uygulama açısından içtihat yaratacak herhangi bir Yargıtay kararı da bulunmamaktadır. Literatürde “Veri Tabanı” sorunu olarak geçen bu kavramı hukuki açıdan yorumlayarak, internet girişimcilerinin hangi hallerde ne gibi problemler yaşayabileceğini kısaca değerlendireceğim.


Bir başkası tarafından zaman ve emek harcanarak oluşturulan bu tür verilerin rakip bir firma tarafından ticari bir menfaat elde etmek amacıyla kullanılması haksız ve etik olmayan bir davranış biçimi olarak yorumlanabilinir. Ancak günümüzde birbirlerinin içerikleri ve veri tabanları ile beslenen birçok internet girişimi vardır. Hatta bu verilerin bazıları kamuya mal olmuş bilgilerdir. İnternet kullanıcılarının yoğun kullanımı ve buna bağlı sitelerin trafik artışı, maddi kazanımları da beraberinde getirmektedir. İşte bu noktada ciddi emek ve mesai harcayarak kendi veri tabanını oluşturmuş bir internet sitesi veya mobil uygulama ile ondan bu verileri çekerek kendine has ayrı bir veri tabanı oluşturan bir başka internet girişimcisinin menfaatleri çatışmaktadır.


Verilerin FSEK anlamında işlenme ve derleme eser olarak kabul edilmesi halinde;


“Veri Tabanı” kavramı hukuki açıdan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda tanımlanarak koruma altına alınmıştır. FSEK md 6/b 11. fıkrasında “Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan ve bir araç ile okunabilir veya diğer biçimdeki veri tabanları (Ancak, burada sağlanan koruma, veri tabanı içinde bulunan verilere materyalin korunması için genişletilemez).” şeklinde tanımlanmıştır. Veri tabanının işlenme veya derleme eser olarak kabul edilmesi için şartlardan biri de istifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmemesi ve yararlanan kişinin hususiyetini taşıması gerekmektedir. Sonuç olarak; veri tabanının işlenme ve derleme eser olarak kabul edilmesi durumunda, izinsiz olarak internet sitesinde kullanan kişi hakkında kanunda belirtilen hukuki ve cezai yaptırımlar uygulanacaktır. Tabi burada söz konusu içeriğin eser niteliğinde olup olmadığı hayli tartışmalıdır. Bu konuda verilmiş uluslararası kararlara baktığımızda (havayolu şirketlerinin uçuş fiyatlarının derlenmesi, gayrimenkul kiralama ve satış ilanları, menkul mal veya ikinci el araç satışına ilişkin veriler) bu tür veri tabanlarının eser olarak nitelendirilemeyeceği ve bu sebeple herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hukuki koruma sağlamayacağı, ayrıca kullananlar açısından haksız bir kullanım olmadığı görüşünde buluşulmaktadır.


Verilerin işlenme ve derleme eser niteliğinde olmadığı kabul edilmesi halinde;


Toplanan verilerin işlenme ve derleme eser olmaması durumunda ise belirli şartların gerçekleşmesi halinde, içerikleri izinsiz kullananlar açısından FSEK ek md. 8 veya TTK md. 55-c/3 ya da Borçlar Kanunu genel hükümler gereği hukuki yaptırımlar mevcuttur. Söz konusu korumadan yararlanabilmek için verilerin sunum biçiminin esaslı nitelikte olması, zaman, emek ve ciddi sayılabilecek yatırım harcanması, ayırt edici nitelikte ve farkındalığı bulunması gerekmektedir. Zira bu şartların her biri somut olayda ayrı ayrı tartışılması gerekecek olgulardır. Bu halde herkes tarafından bilinen bir içeriğin, bir başka kişi tarafından kullanılmasının net bir şekilde hukuka aykırı olduğunu söylemek her zaman için mümkün değildir. Nitekim başta belirttiğim gibi içerik toplayan robotlar bir nevi arama motoru mantığı çerçevesinde çalışmaktadır. Ayrıca bir başkasının veri tabanını bu şekilde kullanarak ticari bir menfaat elde eden kişinin eyleminin MK md 2 gereği dürüstlük ilkesine aykırı olup olmadığı ise yine her somut olaya göre değişiklik arz edecektir.


Son zamanlarda artarak gördüğümüz bu veya buna benzer şekilde hizmet sunan internet sitelerinin girişimcileri yukarıda bahsettiğim muğlak hukuki düzenlemeler sebebi ile yakın süreçte hukuk hatta ceza davaları ile karşı karşıya kalabilecektir.