Bu sistem ile birlikte ofisinizden elinizdeki belgeleri adliyeye gönderebilmekte ,dosya açabilmekte ve takip edebilmektesiniz.Ancak bunun içinde öncelikli şart e-imza sertifikası sahibi olmanızdır.


‘’Anayasanın 141′nci maddesinde , adalet hizmetlerinin hızlı, güvenilir, etkin ve ekonomik olarak yürütülmesi yargının görevidir.’’
Prensibini benimsemiş olan Adalet bakanlığı bu proje ile kendine hedefler belirlemiş ve bunu bakanlık portalında aşağıdaki gibi ifade etmişlerdir.


ADALET BAKANLIĞI’’NIN PROJEDEN HEDEFLERİ


1- Adalet Bakanlığı olarak “e-devlet” sisteminin bir parçası olacak olan “e-adalet” sisteminin kurulması suretiyle zaman kaybetmeden adaletin en doğru şekilde yerine getirilerek vatandaşın mağdur olmasının engellenmesi, Türkiye Cumhuriyeti Adli Sisteminin işleyişinin güvenirliğini ve doğruluğunu koruyarak sisteme hız kazandırılması.


2- Doğru bilgiye en kısa zamanda ulaşılarak doğru kararlar alınıp, sevk ve idarenin en verimli şekilde yerine getirilebilmek


3- Merkez ve taşra teşkilatındaki veriler bilgisayar ortamında takip edilerek istenildiği şekilde istatistiksel bilgilere doğru, güvenilir ve hızlı ulaşılabilmesi (Veri madenciliğinin yapılması, suç haritalarının oluşturulması, vb.),


4- Adalet Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatının idari ve yargısal görevlerini bilgisayar ortamında kağıt kullanmadan gerçekleştirmek (kağıtsız ortam prensibi).


5-Avukatların ( yaklaşık 40.000 ) – UYAP güvenlik standartlarına uymak şartıyla – dava açma, dilekçe verme, icra takibi, temyiz gibi işlemleri elektronik ortamda yapılabilmelerini, yetkileri seviyesinde bürolarından dosya inceleyebilmelerini sağlamak,


6- Vatandaşlara açık olması gerekli görülen bilgilerin internette erişime hazır hale getirilmesi (dosyaların hangi aşamada olduğu, özellikle temyiz aşaması, emsal kararlara internet üzerinden erişilmesi, duruşma günlerinin internet ortamından takibi… gibi),


7- Yakalama ve gözaltı süreleri merkezi olarak denetlenerek insan haklarının korunmak,


8- Elektronik posta (e-mail) ve internet kullanımına imkan tanımak,
• …………… gibi web sitelerinde sayılan hedeflerini belirtmişlerdir.


Ayrıca Adalet Bakanlığı Proje ile ilgili olan hedeflerini bu şekilde açıklamış ‘’GECİKEN ADALET ,ADALET DEĞİLDİR’’ ilkesini benimsediğini web sayfalarında belirtmiştir.


Avukatlar olarak bizi ilgilendiren kısım ise Avukatlar bu projenin neresinde? Kolaylıkları neler ve tabi ki ne kadar güvenilir? Bütün bunlar için mevcut sistemin bütününden haberdar olmak gerekiyor.


Peki Uyap Şu anda hedeflerin neresinde?


Zaman kaybetmeden adaletin en doğru şekilde yerine getirilmesi ve vatandaşın mağdur edilmemesi hedefini koyan bakanlık; projenin hayata geçmesi ile birlikte icra dairelerinde açılacak olan icra dosyaları için avukatları e-takibe mecbur bırakmıştır. E-takip sisteminde takip için gerekli bilgiler girildikten sonra sistem tarafından takip talebi oluşturulmakta ve girilen bilgiler UYAP sistemine elektronik olarak aktarılmaya hazır hale getirilmektedir.


Piyasa da bulunan icra programları kendilerini UYAP’a uyumlu hale getirdiği için ofisinde herhangi bir icra programı bulunan kullanıcı icin çok sorun teşkil etmemekle birlikte toplu takip icra işi olmayan avukatlar için bir işkenceye dönüşmüştür. Bu durumda bilgisayarı ve bakanlık tarafından hazırlanmış olan icra programını kullanmayı bilmeyen avukatlar piyasadaki icra programlarından edinerek bu sorunu aşmaya çalışmışlardır.


Bakanlık sitesinde icra programının kullanımı için kılavuz mevcut ta olsa, barolar bunun eğitimini veriyor da olsa, toplu takip dosyaları olmadan tek icra dosyası açan avukatlar için e-takip programını kullanmak tamamen tercihlerine bırakılmalı ve bu konuda kesinlikle adliyelerde zorlanmamalıydılar. Elektirikler yoktu, diskete alamadım ya da senedin son günü ofisime gidemedim demeniz bile karşınızdaki tarafından dinlenmemekte, ısrarla sistemin e-takip olmadan çalışmadığını iddia etmektedirler.


Ancak takipler e-takip sistemini kullanmadan da çalışabilmekte, vatandaşların getirdiği takipler de bu şekilde sisteme işlenmektedir.


E-takip sisteminin ortaya çıkış amacı, takip talebindeki bilgilerin sisteme aktarılmasından dolayı toplu dosyalarda zaman kaybının avukatlar için de memur için de en aza indirilmesidir. Ancak mevcut durumda her iki taraf için kolaylık sağlaması için hazırlanan sistem toplu takip sistemi olmayan avukatlar için tersine dönmüş, e-takip sisteminin her şekilde zorunlu olduğu kabul ettirilmeye çalışılmıştır.


Bu durumda yargının hızlı, güvenilir ve ekonomik olması ilkesi gereğince; avukatların veri girişi yapmaları ile yargı hızlanmış, mevcut icra programlarından almak zorunda kalındığı için de ekonomik olma ilkesi de gerçekleşmiştir!!


Her ne kadar bakanlığın hazırlamış olduğu icra programı ücretsiz de olsa hazırlanan program sadece takip talebini hazırladığından, ayrıca avukatlar tarafından ödeme emrinin de düzenlenmesi (yasal olmasa da mevcut durum sebebi ile) gerektiğinden, diğer programların da aynı işlemler için tekrar kullanılması gerektiğinden aynı bilgilerin iki kere giriş yapılmaması ve vakitten tasarruf etmek amaci ile herhangi bir icra programı kullanan avukatlar ücret karşılığı güncelleme yaptırarak; olmayanlar ise mecbur kalarak uyumlu programlardan edinmişlerdir.


Bakanlığın sitesinde de belirttiği gibi 40 bin avukatın dahil olduğu bir sistemde sadece uyap’inde e-takip sistemine uymak için avukatlar tarafından harcanan para (en ucuz uyap’ne uyumlu hale getirilmesi için verilen güncelleme ücreti 200 YTL) 40 bin avukatın yarısının dahi programlarını güncelleştirdiğini düşünsek 4 milyon YTL gibi bir maliyetle avukatlar e-takip sistemine uymuş oldular. Bu rakama yeni program almak zorunda kalanlar, e-takip dosyaları icin almak zorunda kaldıkları disketler ya da flash diskler, flash disk takacak ethernet kartları olmadığı için yeni kart alanlar, adliye dışından dosya incelemek için alınan sertifika ücretleri, E-İmza ücretleri tabi ki dahil değil.


İcra dairelerinden hukuk dairelerine geçtiğimiz zaman ise neyse ki sizi illa disket için zorlayan memurlar çıkmıyor karşınıza, ancak veznede olan bir işiniz için 2 saat beklemeyi gözden çıkarmalı, hatta mümkünse o gün vezneye para yatıramadığınızdan dolayı mağdur olmamak için asla işlerinizi son güne bırakmamalısınız. UYAP her ne kadar mükemmel olarak tasarlanmış bir program olsa da, bir de mevcut hukuk sistemimizin gerçekleri ve adliyelerimizin fiziki yapısı gibi faktörlerden dolayı gözümüze mükemmel tarafları gözükememektedir. Son iki aydır sistemde bulunan yavaşmalardan dolayı (memurların dediği) 2 saatte veznede tek bir işlem yapılabiliyor ve bir gün içinde yapılan işlem sayısı 5’i geçmiyordu. Bu durum tabi ki süreklilik arz etmese bile, o gün karşınıza ne çıkacağı kesinlikle belli değil. O günün 5 şanslı kişisinden biri değil iseniz ofisinize işlerinizi tamamlamadan geri dönmüş olmanız büyük bir olasılıktır.


Bir de bakanlık tarafından avukatlar için hazırlanan AvukatPortal sistemi mevcut. Bu sistem ile birlikte ofisinizden elinizdeki belgeleri adliyeye gönderebilmekte, dosya açabilmekte ve takip edebilmektesiniz. Ancak bunun için de öncelikli şart e-imza sertifikası sahibi olmanızdır. Elinizdeki belgeleri tarayıcıdan geçirerek, mevcut dilekçenizi ekleyerek ve bakanlığın anlaşmalı bankalarından birine (şu an sadece Akbank ile mevcut) harcınızı yatırarak adliyeye gitmeden dosyaların açılabileceği bir sistem getirilmiştir. Bu sistem ile ilgili ayrıntılar www.uyap.gov.tr de adresinde var, ancak bu sistemin az da olsa verimli olması için bu işlemleri yapabilecek avukattan çok yapılan işlemleri kavrayabilecek memurların azlığı sıkıntı olmaktadır. Bu sebeple her ne kadar bu sistem şu an açık ta olsa, çalıştığınız adliyede bunu yapabilen memur yok ise hiç bir işinize yaramıyacaktır.


Ayrıca dosyalara gelen giden evraklar adliyeye gitmeden sistem üstünden görülebilmektedir. Ancak bu da çalıştığınız adliyede memurların gelen bütün evrakları taramalarına bağlı, ki şu an için daireye gelen evrakların hepsini tarayan adli birim görülmemiştir. Bu da tamamen yargı sistemimizdeki evrak yoğunluğundan dolayı mümkün olmamaktadır. Bu sebeple bu sertifikaya sahip olmanız demek bütün dosyalarınızı görme imkanını sunsa gibi gözükse bile, sistem içinde dosyanınızın içinin dolu olduğunun garantisini vermemektedir. Bunun için herseyden önce mevcut dosyalarınıza memurlar tarafından avukat olarak girişinizin yapılması daha sonra ise her evrağınızın sisteme taranarak konulması gerekir ki, memurlar tarafından bu sisteme tanımlı avukatların ayrıca bir listesi tutulmadığından sertifika sahibi avukatların dosyalarının sisteme tam olarak girilmesi gibi bir ayrıcalık yoktur.


Sistemin hedeflerinden biri de kağıtsız ortama geçiş olarak belirlenmiştir. Teknoloji ve bilgi toplumunda kağıtsız ortam ilk yapısallardan olmakla birlikte adli sistem için aynı sistemin doğruluğundan söz edilebilir mi?


Bütün sistemin kağıtsız ortam üzerine kurulması ve hedeflerden birinin bu olması sebebi ile ilk önce sistem güvenliğinin incelenmesi ve teoride güvenli olan bu sistemin gerçekten Türkiye şartlarında doğru olup olmadığının tartışılması gerekir. Elektronik sistemlerin güvenliğinin sağlanmasının normal usullere gore zor, ancak verilere ulaşılabilmesinin de eski sistemlere göre oldukça zor ve uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğinden daha güvenli olduğu düşünülebilir, ancak tam tersi düşünüldüğü zaman değişmiş ve yok edilmiş olan verilerin anlaşılabilmesi de bir o kadar zordur. Ayrıca şifresini unutmamak için bilgisayarların üstüne yapışkanlı kağıtla yazarak asan yargı mensuplarımızdan dolayı sistemin güvenliğini ve dışardan gelecek tehlikeleri tartışmak yerine herşeyden önce kullanıcıların Güvenlik ve gizlilik konularını ciddiye almaları ve bunun bilincine ulaştırılması gerekir.


Ulusal Yargı Projesi ilk yaygınlaşmaya başladıktan sonra ortalığa bir çok rivayet atılmış ve bütün Avrupa’da bu sistemin kalktığını bizim ise kalkan bir sistemi kullanmaya çalıştığımızı bu sebeple kısa sürede projenin iptal edileceğini hemen hemen her baro odasında kulak misafiri olursunuz.


Her şeyden önce Avrupa ülkeleri yargı sistemi ile Türk Yargı sistemi aynı olmayıp UYAP tamamen Türk hukuk sisteminin incelenmesi ve analizi sonucu Türk mühendisler tarafından yazılmış başarılı bir programdır. Sistemin özellikleri bakanlığının sitesinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Projede eksik olan kısım tamamen eğitim, fiziki alt yapı ve profesyenel yöneticilerin eksikliğinden dolayı geçiş aşamaların oldukça sancılı olmasıdır.


Görüldüğü gibi bakanlık tarafından belirtilen hedeflere doğru ilerlendiği düşünülse dahi her aşamada yara alan bir taraf maalesef mevcut. Ne kadar büyük ve donanımlı bir gemi yaparsınız yapın, karada yürütmek maalesef mümkün olmuyor.


Türkiye şartlarını ve adliyelerin fiziki yapılarını düşündüğünüzde; Elektrik kesintisi, sistemin yavaş ya da hiç çalışmaması gibi nedenlerin şimdilik zaman aşımını kesen ya da durduran sebepler arasına girmediğinden asla işlerinizi son güne bırakmayın!!