LinkedIn'in Bilinmeyen özelliği: Çöpçatanlık


Sosyal ağlar çeşit çeşit. Örneğin üye sayısıyla dünyanın en kalabalık ilk 5 ülkesinden biri haline gelen Facebook aslında ilkokul arkadaşlarınızı bulmak için kurulmuştu. Bugün geldiği nokta malum. Pek çoğumuzun siteye girmediği, en azından cep telefonumuzdan takip etmediği gün neredeyse kalmadı. Twitter'ın dünyanın en popüler ağı olmasını ise başta kurucuları dahil kimse beklemiyordu. Yalnızca başka insanları takip etmek üzerine kurgulanan Twitter bugün bu işlevini sürdürmekle kalmadı, dünyada gündem oluşturma konusunda ve haber takip etmede de ilk tercihlerden biri olmayı başardı.


LinkedIn'e bakalım. 2003'te, yani Facebook ve Twitter'dan daha önce kurulan şirket, bugün 5 binden fazla çalışana sahip. İş dünyasında ilerlemek isteyenlerin ilk üye olduğu yerlerden biri olmayı başardı. 2012 ve sonrasında satın aldığı SlideShare, Pulse ve Bright.com'la odaklandığı noktada, yani iş dünyasındaki profesyonelleri buluşturmada bir hayli yol aldı. 200 ülkeden üyeye sahip ve dünya genelindeki üye sayısı 300 milyonu geçmiş durumda. 2014'ün ikinci çeyreğinde elde ettiği 534 milyon dolarlık gelir, bir önceki yılın aynı dönemindeki 364 milyon doların yüzde 47 arttığı anlamına geliyor. Bu gelirin 105 milyon dolarının ücretli üyelik kaynaklı olması ise, doğru bir yöntem izlediklerinin kanıtı.


Ancak LinkedIn'ine ait tüm bu profesyonel hayattan izlerin farklı bir yansıması da var. 300 milyon üye, aynı zamanda iş dünyasının henüz tanışılmamış kesimine dolaylı da olsa erişebilmeyi beraberinde getiriyor. Örneğin benim bağlantılı olduğum yaklaşık 500 kişi, 9 milyondan fazla profesyonele ulaşmamın yolu anlamına geliyor. Elbette her mesaj bu kadar kişiye ulaşacak diyemeyiz, ancak ulaşılabilecek kişi sayısı biraz da verdiğiniz mesajın ne kadar doğru ve kapsamlı olduğuyla alakalı.


Financial Times'da Emma Jacobs imzasıyla hazırlanan bir makale, LinkedIn'in aslında hedeflemediği alanlarda da başarıya ulaşabileceğini gösteriyor. Yazısında, LinkedIn'de tanışıp bir süre sonra evlenme kararı alan çiftlerden örnekler veren Jacobs, bu çiftlerin nasıl tanıştığından da bahsetmiş. Örneğin daha önce hiç tanışmamış, ortak tanıdığı da bulunmayan, ancak benzer işler yapan Kristin ve Adam çifti. Her ikisi de pazarlama uzmanı olarak çalışan bu iki isim, Kristin'in Arizona'dan Kaliforniya'ya taşınması ve bu bölgedeki benzer iş yapan isimleri araştırmasıyla buluşuyor. Tek yaptıkları, kendileriyle aynı bölgede benzer alanlarda/sektörlerde çalışan isimleri araştırmak. Kristin'in 7 ay sonra Kaliforniya'daki işini bulması sonrası başlayan ilişki, Adam'ın evlilik teklifiyle sonuçlanıyor.


Jacobs, yazısında farklı örneklere de yer vermiş. Bilgileri arasına okullarını da kaydedip 35 yıl sonra birbirlerini yeniden bulan Sherry ve Joe gibi. Okul arkadaşlarını bulma amacıyla kurulmuş Facebook'ta değil, LinkedIn'de yeniden buluşan çift farklı şehirlerde yaşama durumunu da Sherry'nin taşınmasıyla çözmüş. Sonuç; tıpkı Kristin ve Adam örneğinde olduğu gibi evlilik.


LinkedIn bu durumdan şikayetçi değil. Özel bir çöpçatanlık amacı olmamasına rağmen bu tür örneklerdeki çiftleri tebrik etmekten de geri kalmıyor. Kendisi her ne kadar doğrudan destek olmasa da LinkedUp gibi uygulamaların varlığına da hayır demiyor.


LinkedUp, profesyoneller için bir mobil çöpçatanlık uygulaması. Telefonunuza indirdikten sonra LinkedIn hesabınızla giriş yapabiliyorsunuz. Uygulama, bilgilerinizi buradaki hesabınızdan çekerken, daha fazla detay için LinkedIn profilinizdekilerin haricinde ek bilgi girmenizi de sağlıyor. Çalıştığınız sektör, yaş, cinsiyet, lokasyon gibi bilgilerin karşı tarafta görünüp görünmediği izinlerini siz veriyorsunuz. Eşleşme için de cinsiyet, yaş aralığı, sizin lokasyonunuza olan uzaklığı gibi kriterleri belirliyorsunuz. Kalanını LinkedUp sizin için yapıyor ve belirlediğiniz kriterlere göre iş dünyasından isimleri telefonunuza getiriyor.


LinkedUp hakkında çıkan yorumların çoğu, benzer bir metodu Facebook üyeliğiyle yapan Tinder'e benzediği yönünde. Farkı, profil olarak Facebook yerine LinkedIn üyeliğinizi baz alması. Karşı tarafın sizin bağlantılı olduğunuz isimler arasında olup olmamasının ise bir önemi yok. Uygulama yalnızca iOS kullanıcıları tarafından kullanılabiliyor.


Sonuç olarak LinkedIn, iş dünyasının profesyonellerini farklı bir amaç için buluşturma konusunda da işe yarar gibi görünüyor. Günümüzün toplantıdan toplantıya koşan ve vaktinin çoğunu yollarda geçiren çalışanlarını düşündüğümüzde, yalnızca yeni iş bağlantıları değil, çöpçatanlık noktasında da faydalı olma ihtimali yüksek.


Kaynak:https://bilgicagi.com/Blog/835-linked...pcatanlik.aspx