Web Sitesine İçerik Eklerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Öncelikle şunu söyleyeyim ki bu yazıda blog veya web sitelerine içerik ekleme konusunda teknik bir şeyler bulamayacaksınız. Ortaya başarılı bir site çıkarmak için özgün içerik eklemek gerekiyor, bu işlerle az-çok ilgili olan herkes biliyor artık bunu. Ben özgün makale yazarlığı yapan ve yazıları için birçok konuya, birçok web sitesine bakmak durumunda olan bir insan olarak gözlediğim bazı olumsuz, itici, sinir edici şeyleri anlatmak ve bunları yapmamanızı rica etmek istiyorum. Sırf ben mutlu olayım diye yapmayacaksınız bunu tabii; ziyaretçileriniz de memnun olacak. Bunu istersiniz herhalde.

1. Seo uyumlu makale yazmayı öğrenin, çok zor birşey değil. Bu yazıyı dikkatle inceleyin, anlarsınız. Anahtar kelime ve etiket kullanmak gerekiyor ve onları kalınlaştırarak yazıyorum. Çok fazla etiket göstermek iyi değildir ona göre. Bu yazının içinde 20 tane etiket olsa (yani konuyla ilgili, bu konuda araştırma yapanları bu yazıya sevk ihtimali olan yalın ifadeler) onların hepsini göstermem ben, 5-6 tanesini gösteririm. Uzun yazılarda daha fazla olabilir tabii. Anahtar olmasına karar verdiğim ifadeyi ise 2-3 kere kullanacağım (yazımın 300-400 kelime olacağını varsayarak) ki bu ifade içerik ekleme ifadesidir.Bir kere daha kullandım bile işte, ve bunu mantıklı bir şekilde yaptım, düzgün ve anlamlı bir cümlenin içinde kullandım anahtarı.

2. Yazım kurallarını, en azından belli başlı olanlarını bilmiyorsanız yazmayın. Rica edin, nazınızın geçtiği biri yazsın veya bir özgün makale yazarı bulup parayla yazdırın. O site dükkanınız, vitrininiz; yazım hatalarıyla ve devrik cümlelerle dolu içerikler iyi durmuyor.

3. Anahtar kelimenizle etiketlerinizi rastgele seçmeyin, bunların arama motorlarında geçen ifadeler olması gerekiyor.

4. İnsanlık hali; imla hataları yapılabilir arada bir. Çok fazla değilse çok sorun olmaz bence. Dalarsınız, aceleniz vardır vs. Fakat olmayan kelimeleri kullanmaktan kaçının. Temizlik firmalarıyla ilgili bir siparişim var benim, az önce onun için konu ararken 'kalifiyesiz işçi' diye bir şeye rastladım mesela. Öyle şaşkın şaşkın baktım. Böyle bir laf yok bildiğim kadarıyla. 'Kalifiyeli işçi' diye bir şey de yok. Şimdi yazdım ikisini de Google'a hatta, sadece birer kere rast geldim. Onlar da yanlış bana göre. 'Kalifiye olmayan işçi' olsaydı yine idare ederdi herhalde. Ama bunlar olmaz.

5. İlgi toplamak için aranma hacmi geniş olan bir ifadeyi başlık olarak kullanıp altına alakasız bilgiler veya reklamlar doldurmayın. İlgiden çok küfür toplarsınız. Ben mırıl mırıl küfür edip çıkıyorum öyle sitelerden. Başkaları da teşekkür edip çıkmıyorlardır herhalde. Buna aldırmıyorsunuz diyelim. Ama benim aklımda kalmış birkaç site ismi vardır mesela, hayatta girmem onlara. Yani...aynı ziyaretçinin bir daha gelmemesi ihtimali hiç de az değil. Bu çok zeki bir kafanın ürünü değil, bu beş paralık bir kurnazlık. Düzenli ve sadık bir ziyaretçi kitlesine yatırım yapmak, bunun için uğraşmak; doğru olanı yapıp ziyaretçileri memnun etmeye çalışmak daha akıllıcadır. Orta ve uzun vadede faydasını görürsünüz.

6. Web siteleri ve bloglara içerik ekleme konusundaki bir tavsiyem de şu ki sitenize insanların ilgisini çekeceğini düşündüğünüz bir başlık açtığınızda onun altını doldurun; bir sürü etiket yazıp bırakmayın. Şöyle ki: Ben bu başlığı atmışım, siz de içinde ilginizi çekecek bir şeyler olacağını düşünerek tıklamışsınız. Ama bir de bakıyorsunuz ki ben buraya sadece şunları yazmışım: İçerik eklemek, web sitesine içerik eklemek, özgün içerikler eklemek, bloglara içerikler eklemek, web sitesi nasıl olmalıdır, web sitesine içerik girerken nelere dikkat etmeliyiz?' vs. Buna da rastlıyorum. Başlığın altında içerik yok, sadece o konuyla ilgili aranan ifadelerin bir listesi var. Bu da 'ziyaretçilerinizin sitenizden küfür ederek çıkmasını sağlamanın yolları' arasında yer alır, o yollara girmeyin.

7. İçerik araklamayın, ekledikleriniz gerçekten özgün olsun. Başta da söylediğim gibi, yazamıyorsanız yazdırın. Ucuz araklama yöntemleri var, onları kullanmayın. Mesela: Bir gün yazacağım bir moda yazısı için sağa sola bakınıyorum, bana çok tanıdık gelen bir üsluba denk geldim. Epeyce bir tanıdık, üslup benim üslubum, böyle bir şeyler yazdığımı da hatırlıyorum. Ama aynı zamanda farklı bir şey gibi de. Bir daha gözden geçirdim, anladım: Yazı benim yazım, arkadaş en başına 2 tane cümle sallamış kendinden, altına olduğu gibi benim yazıyı eklemiş. Yazı bana gayet tanıdık geliyor ama işte, en baştaki o 2 cümle duraklatıyor. Bir tek onlar arak değilmiş meğer.

Hilal Uslu: Web Sitesine


Kaynak