Man Adası gündemimize ışık hızıyla girdi, çabucak hasıraltı edilmez umarım.

Bir zamanlar bir reklamla Papua Yeni Gine’yi tanımıştık. Şimdi Man Adası’nı duymayan kalmamıştır herhalde.



Man Adası enteresan bir yer. İrlanda denizinde yer alan, özerk statüde bir devlet. Man Adası (Isle of Man) Britanya ile İrlanda adaları arasında bulunan 572 kilometrekarelik küçük bir ada.

84 bin nüfuslu ada ne Birleşik Krallık'a ne de Avrupa Birliği'ne dahil. Fakat ada dışişleri ve savunma alanında Birleşik Krallık'a bağımlı. Birleşik Krallık'ın adayı savunma ve ada adına diplomatik ilişkiler yürütme yükümlülüğü bulunuyor.

Man Adası Birleşik Krallık'ın bir parçası olmadığı için adada Brexit (AB'den ayrılma) referandumunda oy kullanılmadı.

Fakat Man Adası vatandaşları aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşı olarak kabul ediliyor ve bu sayede Birleşik Krallık ve dolayısıyla Avrupa Birliği pasaportuna sahipler.

Vergi sistemi ve ekonomisi

Man Adası, düşük vergileri nedeniyle bir "vergi cenneti" olarak ünlenmişti. Ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasına (GSYH) en büyük katkıyı finans sektörü veriyor ve bu sektör de off-shore bankacılıktan besleniyor. Bu sayede adada kişi başı GSYH 50 bin doların üzerinde.

Ada son dönemlerde bu kötü ününü silebilmek için onlarca ülkeyle vergi bilgisi değişim anlaşması imzaladı. Bu stratejinin bir sonucu olarak OECD 2009 yılında adayı "uluslararası vergi standartlarına uyan ülkelerin" dahil olduğu Beyaz Liste'ye ekledi.

Adadaki diğer önemli sektörler ise ışıkçılık sektörü ve turizm. Tarım ve balıkçılığın önemi son dönemde azalış gösterdi.



Bankacılık adanın en önemli geliri

Man Adası hükümeti, adayı TV prodüksiyonlarına da açtı ve böylece 1995'ten beri bu küçük adada 100'den fazla film ve dizi çekildi.

Adada para birimi olarak İngiliz sterlininin yanı sıra Man Poundu da kullanılıyor.
Yönetimi

Man Adası 1866 yılında özerklik kazandı ve demokrasisini geliştirdi. 979 yılından beri toplanan, parlamento ve senatodan oluşan Tynwald adlı meclis, dünyadaki en eski meclis olduğunu iddia ediyor.

Tynwald, ülkeyi yöneten Bakanlar Kurulu'nu seçer. Bakanlar kuruluna "Şef Bakan" denen bir başbakan liderlik eder. Meclisin çoğu üyesi bağımsızdır.



Adanın "lordu" Kraliçe İkinci Elizabeth. Kraliçe'nin atadığı Vali Sir Richard Gozney de adanın yönetiminde yetki sahibi. Ancak valinin yetkileri 1900'lerin başından itibaren zamanla azalıp, sonunda sembolik bir hale dönüşmüş durumda.

Man Adası'nda yaşayan 84 bin kişinin yarısından azı bu adada doğmuş.

Adanın başkenti ise Douglas kenti.
Tarihi

Denizlerin yükselmesi sonucu MÖ 8000'de Britanya adalarından koparak bir adaya dönüşen Man'daki ilk insan kalıntıları MÖ 6500'e kadar uzanıyor.



Her yıl yapılan motosiklet yarışı dünyanın dört bir yanından izleyici çekiyor

Ada'da kalıcı ilk yerleşimi kuranlar Keltler olmuş, ada 1079'da ise Vikingler'in kontrolüne geçmişti. 1266'da İskoçya'nın denetimine giren ada 1764'te Birleşik Krallık'ın kontrolüne girmiş ancak ülkenin bir parçası haline getirilmemişti.

Adanın bugün kullanılan bayrağında üçlü sarmal şeklinde bacaklar bulunuyor.

Bu bacaklar hem zırhın içinde, hem de altın mahmuzları var.

Britannica Ansiklopedisi'ne göre bu bayrak, eski çağlarda kullanılan gamalı haçların bir devamı niteliğinde. Gamalı haçı sıklıkla kullanan İskandinavların bu simgeyi Mann Adası'na da getirmiş olabileceği düşünülüyor.

Bayrak 1929'da resmen ülke bayrağı olarak kabul edilmişti.

Ada'da Manskça denen yerel bir dil konuşulurdu. Ana dili olan Manskça olan son kişi 1970'te yaşamını yitirse de dili tekrardan yaymak için çalışmalar yürütülüyor. 2001 yılında Manskça eğitim veren ilk ilkokul açıldı.

Burada yaşayanların zenginliği dillere destan. İngiliz değil, Nordik kökenli halkının İngilizlere nazaran daha misafirperver ve sıcakkanlı olduğu rivayet ediliyor. Ayrıca o kadar güvenli bir yermiş ki, insanlar evlerinin ve arabalarının kapısını kilitlemezlermiş. Hız sınırı olmadığı için sürat yarışları yapılıyor burada her sene. Dünyanın en eski parlementosu da burada. Hava geç kararıyor, erkenden aydınlanıyor. Adeta cennetten bir köşe.



1932’den beri kullandıkları resmi bayraklarındaki üç bacak sembolüne ilk defa 1300’lü yıllara ait bir kalıntıda denk gelinmiş, o dönemde yaşamış bir krala ait olduğuna inanılan bir kılıcın üzerinde bu sembol varmış. 17. yüzyıldaki paraların üzerinde de bu sembole rastlanmış.

Bilgiler: BBC

Makale: Pınar DOĞU

Makalenin gündeme ilişkin detayları: http://m.t24.com.tr/yazarlar/pinar-d...kedileri,18628 adresindedir.