Toplam 7 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 7 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1

    Standart AKP - CHP Koalisyon Görüşmeleri Olumsuz Sonuçlandı

    AKP - CHP Koalisyon Görüşmeleri Olumsuz Sonuçlandı, Erken Seçim'e Doğru Gidiyoruz

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ile koalisyon görüşmelerinde 'hükümet ortaklığı' yapma zemininin oluşmadığını belirterek, "Tekrar milli iradeye başvurma zarureti tek ihtimal haline geldi" dedi.




    Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümet kurma süreci kapsamında üçüncü kez bir araya geldi.

    Ankara Palas Devlet Konukevi'nde saat 14.00'te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.


    Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı nihai koalisyon görüşmesinin ardından bir açıklama yaptı. Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:

    Hükümet kurma görevini aldıktan sonra kapsamlı bir bilgi sunmak üzere huzurunuzdayım. Ama her şeyden önce son günlerde ülkemizin huzuru güvenliği için büyük gayret sarf eden askerlerimize polislerimize TSK'ya emniyet birimlerine takdirlerimi ifade ediyorum. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

    7 Haziran seçimleri ülkemizin önüne yeni bir tablo koymuştur. Bir çok konuşmamda da zikrettiğim gibi, millet amirdir, devlet ve devlet adamları memurdur. Milletin kararı her şeyin üstündedir. Millete görev verilmez, millet görev verir. Millet size ödev verir. Dolayısıyla seçimlerin çıkardığı tablo, bize verilen ödevlerin değerlendirilmesini zorunlu kılan bir çok konuyu barındırmıştır.



    İki ayı aşkın süre geçti seçimlerin üzerinden. Size teknik olarak sadece CHP yönetimiyle yaptığımız görüşmeler çerçevesinde bilgi sunmayacağım. Ama bu görüşmelerin hangi siyasi zeminde cereyan ettiğini bütün milletimizin yakından idrak etmesi büyük önem taşıyor. Millet görev ödev verir dedik. millete sen hata yaptın, bunu tekrar düşün demeden önce milletin görevini doğru idrak etmek gerekir diye, 7 Haziran’dan sonra çok yoğun bir değerlendirme sürecinden geçtik.


    'MİLLET BİZE 3 ÖDEV VERDİ'
    AK Parti genel başkanı ve Başbakan olarak, yolda milletimizin bize vermiş olduğu ödevi, bir müddet tefekkür etme imkanı buldum. Kendi adıma üç önemli ödevin bize tevdi edildiği kanaatine vardım. Birincisi, yüzde 41 nispetinde bir oy oranıyla milletimiz şunu demiştir. Ben 13 yıllık iktidardan sonra tek başına iktidarı vermemişsem de ülkenin yönetiminin senin olman gerektiğine inanıyorum. Ama almamız gereken ilk ders şuydu, ülke sizden gayret ve fedakarlık bekliyor.


    Şimdi bütün milletime seslenmek istiyorum. AK Parti balkonundan yaptığım konuşmada, kaos ve kriz çıkarmak isteyenlere fırsat vermeyeceğimizi ifade etmiştim. Şimdi iki ayı aşkın sürede, milletimizin her bir ferdi gereğini yapmış olduğumuzu izlemektedir. Çok zor süreçler geçtik iki ayda. Ülkemiz geniş kapsamlı ve eş zamanlı üç terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. geçici bir hükümet, başbakan olarak bir an dahi tereddüt etmemiş olduğumuza millet ve tarih şahittir. Güvenlik riski söz konusu olduğunda, devletimiz harekete geçirildi ve o günden bugüne iki polisimizin Ceylanpınar’da askerlerimizin, Adıyaman’da Diyarbakır’da saldırılarına, DEAŞ'tan PKK'dan saldırılar karşısında güvenlik tedbirini aldık.


    Biraz sonra koalisyon görüşmeleri çerçevesinde ulaştığımız sonuçları ele alırken, ne karamsarlığa ne de bazı çevreler fırsatçılığa yönelmesin. Milletin verdiği ödevi yapmaya kararlıyız. Bir an dahi tereddüte mahal yoktur. Yine ekonomik olarak, hükümet olarak bakanlar kurulu olarak gereken her türlü tedbiri, et fiyatları gibi bir konuda da aldık, almaya devam edeceğiz.
    Bu bizim ilk ödevimizdi.


    İkinci ödevimiz, madem ki oylarımızda düşme yaşanmıştır. AK Parti milletimiz, milli irade bize kendinize bir muhasebe edin ve kendinizi değerlendirin demiştir. Bu bir mesajdır. Bunun gereği içinde 7 Haziran'dan bu yana, partimizin bütün kademelerinde, dün de MYK'da acaba o kurucu değerlerimiz ve ilkelerimiz hakkında ne tür tedbirler almamız gerekir hususunda da son derece samimi içerden, iç muhasebeyi de başlattık sürdürüyoruz. Eğer herhangi bir yerde bir hata varsa, bunların düzeltilmesi yönünde parti içi mekanizmaları hayata geçireceğimizi ifade ediyorum. yarın partimizin 14’ncü kuruluş yıldönümüdür.


    Üçüncü ödev... Milletimiz şunu demiştir. Siz eğer bundan sonra hükümet edilecekse, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için oturun ve konuşun. Hiçbir partinin tek başına iktidar olmaması şu demek, hükümet ortaklığı kurulacak demek. Hiç kimseye bu yetki tek başına devredilmemişse, bu koalisyon görüşmelerinin yapılmasından daha doğal bir durum yoktur. Sonuç alınamazsa, yapılacaklar da bellidir. Biz şunu söyledik.


    8 Haziran'dan sonra bizim için öncü kural meşruiyettir. Onun dışına çıkmayız. O günden bugüne açık yüreklilikle, bütün çabalarımız meşruiyet içinde yürümüştür.


    ÜÇ LİDERLE DE GÖRÜŞTÜM
    Sayın Cumhurbaşkanımız, yetkisi çerçevesine dayanarak bana hükümeti kurma görevi verdi. 9 Temmuz'dan bu yana, değişik yerlerden gelen eleştirilere, yanlış anlamalara mahal bırakmaksızın görevimi yürütmeye çalıştım. Bu temasları sürdürdüm. Ve 8 Haziran'dan sonra bir çok parti kapılarını AK Parti'ye kapatırken, biz ilk konuşmada şunu vurguladım, bütün partilerle görüşeceğiz, sivil toplumla temas kapılarımız açık kalacak. Elimizden geleni yapacağız. Nitekim sadece siyasi parti liderleriyle görüşmedim. Değişik yelpazede toplum kesimleriyle, STK'larla görüşmeler yaptım. 13 Temmuz'da Kılıçdaroğlu, 14 Temmuz'da Bahçeli'yle, 15 Temmuz'da HDP eş başkanlarıyla görüştüm.

    Ve şunu söyledim. Hangi partiyle koalisyon imkanı varsa, derinleştirerek bunları sürdüreceğiz. Belli aşamaya geldikten sonra da diğer partilerle de görüşmeyi devam ettireceğiz. CHP ile görüşürken, MHP ile de diğer partilerle görüşme, toplum kesimleriyle görüşmeleri sürdüreceğiz. Bu husustan hareketle, üç partiyle görüşmeyi gerçekleştirdik.


    Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede, ortak bir zeminin var olup olmadığını tayin olmak üzere, istikşafi görüşmeleri başlatma kararı aldık.
    Bahçeli bu zeminin olmadığını ifade ettiler.
    Zaten HDP eş başkanlarıyla görüşme mahiyetimizi biliyorsunuz. Herhangi bir hükümet ortaklığının mümkün olmadığı aşikardı.

    35 saat süren istikşafi görüşmeler neticesinde, parti politikaları gözden geçirilerek, takdire şayan bir anlayışla, çok önemli bir müktesebat oluştu. Bana, bizim taraftan Ömer Çelik dosyayı tevdii etti. Açık yüreklilikle söylüyorum, iki tarafı da takdir ederek ifade ediyorum, iki partinin en derinlikli ve en açık görüşmelerden, sonunda ortaya çıkan rapor da en kapsamlı müktesebattan oluşan bir metindir. Bu başlı başına bir kazanımdır.

    Emeği geçen herkese teşekkürü borç biliyorum.

    'CHP İLE GÖRÜŞMELER ÇOK İLKELİ YÜRÜTÜLDÜ'

    Tam bir ay geçti. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine, üslup kurallarına riayetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum. bu medeni bir ilişkidir. Bunu şunun için zikrediyorum. Görüşmeler açık ilkeli ve şeffaf yürümüştür. Şeffaflık taraflar açısından. Derin tartışmalar yaşanmıştır, ama hep karşı taraflar birbirlerinin görüşlerini not etmişlerdir.
    Tabi iki farklı akımdan gelmek, farklı siyasi kanatlardan gelen siyasi partiler olarak, derin görüş ayrılıklarımızın olduğu da bir vakadır. Üzerinde ittifak edilen hususlar olduğu da aşikardır. Ben metinleri okuduğumda, mutabık kalınan ancak başta dış politika ve eğitim olmak üzere, bazı alanlarda da görüş ayrılıkları vardı.

    Reform ve restorasyon hükümetleri arasındaki farktan da kaynaklanan, ortaklık kurmak bakımından anlayış farklılıklarının olduğu aşikar. Geçtiğimiz pazartesi bir akşam yemeğinde, 4,5 saate yakın tek tek gözden geçirdik. Derin görüş ayrılıkları dolayısıyla, uzun dönemli koalisyonda doğabilecek sıkıntılar da göz önüne alınarak, başta seçenekleri de değerlendirmek üzere CHP tarafına, üzerinde mutabık kaldığımız hususlarda, süreli bir reform hükümeti kurularak, seçimleri de göz önünde bulunduran bir yaklaşımla birlikte bir çalışma yapmayı, bunun sonunda karşılıklı anlayış içinde Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama, Türk siyasi zeminini istikrara kavuşturma yönünde teklifte bulundum.

    Sayın Kılıçdaroğlu kendi, ben kendi MYK'mızda istişarelerde bulunduk. Bugün bir araya geldiğimizde, karşılıklı güvenin arttığı, üslup ve usul anlamında anlayışa dayalı siyasette yumuşama zeminini güçlendiren bir atmosferin devam ettiğini görmekten büyük memnuniyet duydum.

    Ancak Sayın Kılıçdaroğlu da yaptığı istişarelerde, uzun dönemli bir koalisyon konusunda daha olumlu, ancak reform, kısa dönemde süratle reforma odaklı bir şey konusundaki kaygılarını ifade ettiler.

    Bu diyalogların karşılıklı anlayış içinde sürdürülmesi, hükümet ortaklığının gerçekleştirileceği zemin olmadığı yönünde bir kanaat oluşmuştur.


    'KOALİSYON ORTAKLIĞININ ZEMİNİ OLMADIĞI...'
    İki parti iki genel başkan olarak karşılıklı anlayış olarak bir tutum ortaya koyduk. Anlaşmak veya anlaşmamak doğal iki sonuçtur. Önemli olan, hangi sonuca ulaştığınız kadar, bu sürece ulaşana kadar gösterdiğiniz tavırdır.
    Geldiğimiz noktada kitlelerimizin de farklı talepleri göz önüne alınarak, MYK'da da değerlendirdiğimiz kamuoyu anketi yaptık. Kitlelerimizin beklentilerindeki farklılık göz önünde bulundurarak, koalisyon ortaklığı yapmanın zemininin oluşmadığı kanaatine vardık. Bu Türkiye’nin yönetim boşluğuna düşeceği anlamına gelmez.

    Yeni bir hükümet yapısı çıkana kadar bunu yapacağımızdan milletimizin emin olmasını beklerim. Ayrıca bu çabalarımız devam edecek. Ben daha ilk aşamada zikrettiğim gibi, Sayın Bahçeli'yle de Kılıçdaroğlu'yla temasları sürdüreceğimi ifade ettim. Ülkemizin hükümetsiz kalmaması çerçevesinde çabalarımızı sürdüreceğiz.

    İkinci bir sonuç da görünen o ki, bütün bu değerlendirmeler, Bahçeli'nin erken seçim yönündeki açıklamaları göz önüne alındığında, ülkemizin bu yöntemler denendikten sonra, tekrar milli iradeye başvurma ihtimali yükselmiştir, hatta tek ihtimal haline gelmiştir de diyebiliriz. Erken seçim güçlü bir ihtimaldir. Bu yönde çalışmalarımız, yine gerektiğinde hukuk devleti kuralları içinde atılması gereken adımlar neyse, o adımlar atılarak gerektiğinde Türkiye'yi suhuletle ve huzur ortamı içinde Türkiye'yi erken seçime götürme sorumluluğu da üzerimizdedir.


    'ERKEN SEÇİM İÇİN MECLİS HAREKETE GEÇMELİ'
    Gerekirse Meclis'in harekete geçmesi, erken seçim için en doğru yöntemlerle Meclis'in harekete geçmesi yönünde güçlü iradeye sahip olduğumuzu belirtmek isterim. Bir kez daha şunu ifade etmek isterim. Üç ödevin de bilincindeyiz. Ve önümüzdeki günlerde haftalarda da bu yöndeki çabalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.

    Radikal ve Mynet'den derleme...

  2. #2

    Standart Davutoğlu ile Gazeteciler Arasındaki Sorular Cevaplar

    Erken seçim için Meclis'in en doğru kararı vereceğini düşünüyorum dediniz. Karar Meclis'ten mi çıkacak? AK Parti Meclis'i toplantıya mı çağıracak? Bahçeli'yle görüşmeniz olacak mı?

    Son dönemde bu yönde yapılan spekülasyonları doğru bulmuyorum, görüşme trafiği bağlamında. Bütün vatandaşlarımız takip ediyor, ben verdiğim hiçbir sözden dönmedim. Adımlardan sapmadım. Bütün liderlerle görüşmelerimi, onlarla mutabık kaldığımız çerçevede kamuoyuyla paylaştım. Son günlerde, sürecin doğası gereği kamuoyuna konuşmalar, özen gösterdim. Ben burada 14, 13 temmuz akşamı Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşmeden sonraki konuşmada, Bahçeli'yle görüşmeden, liderlerle temasımın süreceğini söyledim. Bu yeni bir durum değil, en başından söylenen bir durum. Bu çabaları sürdüreceğiz. Nihayet bu ülke hepimizin. Erken seçime gidilecekse, ki görünen bu istikamette bir seyirdir. Herkesin bunu tam bir olgunlukla, tamam siyasi rekabet olur, seviyeli şekilde olması gerekir.
    Tabi Sayın Bahçeli'yle görüşmek gerekirse bunu da yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Erken seçim kendisinin de gündeme getirdiği bir husustu. Bunun nasıl gerçekleşeceği konusu, ya doğrudan ya arkadaşlarımızla, herkesin herkesle istişare etmesi gerektiği günlerdeyiz.
    Eğer herkes üzerine düşeni yaparsa, ülkede olağanüstülük gerektiren bir durumu açıkça sergilemiş oluruz. 23 Ağustos'a kadar biz siyasi liderler olarak, bu meseleyi kendi aramızda halletmeliyiz. Tabi cumhurbaşkanımız anayasal çerçevede kendisine verilen yetkiyi kullanabilir. Ama siyasi liderlerin başarısız olduğu senaryoyu düşünmek bile istemiyorum.
    Şimdiye kadar koalisyon ihtimali üzerinde durduk. CHP'yi denedik. Şimdi tekrar MHP ile konuşabilir. Erken seçim, zaten herkesin zikrettiği bir durum. Nihayet önümüze konan kurallar çerçevesinde gereğini yaparız.
    Şu an erken seçim lafını kullanmadım. Millet bize şu parametrelerle ülkeyi yönetin dedi. Ben dönüp de ben bir şey yapmadan gelmek istiyorum demem. Üzerimize düşeni yapmak... Cumhurbaşkanımız görevi verdiğinden...
    Erken seçimden en fazla fayda bulacak parti AK Parti'dir. Neden? 18 vekil daha kazanırsa, tek başına iktidar şansı var. diğer partilerin yok. Buna rağmen, hükümet ortaklığı, benim için ahlaki ilke her türlü ithamın önünde değer taşır. Ben görevimin tamamının hakkın vermeden benim partime veya benim liderliğime fayda sağlayacak diye bir şeyi erken seçimi gündeme getirmem. Şimdi görevimi yaptığıma inanıyorum.
    Açık yüreklilikle, erken seçime gideceksek de TBMM'nin karar almasıyla erken seçime gitmesini... Ama siyasi liderlerinin kendi meselelerini çözmeyip de cumhurbaşkanının devreye girdiği, seçimi doğru görmem. Bizim dünyaya şimdi TBMM'yi kendi sistemi içinde bu meseleyi çözdüğünü, milletvekillerimiz ki her biri öncü insanlardır, onların da kendilerinden daha çok erken seçimi ön gördüğü ifade ettikleri, ortak kararla seçime gidersek ülkemizdeki demokratik olgunluğu pekiştirir.
    Birinci tercihim, önümüzdeki 1 hafta 10 gün içinde çaba sarf edeceğim hususta, erken seçime giderken diğer siyasi partilerle anlayış birliği içinde TBMM'nin aldığı kararla erken seçime gitmektir. O da olmuyorsa, cumhurbaşkanımız devreye gider, onun takdir edeceği bir süreçte Türkiye hükümetsiz kalmaz. Yeter ki hepimiz bu kuralları işletelim.


    23 Ağustos'a kadar çabalarınız sürecek, Meclis'te bir seçim kararı almayı mı planlıyorsunuz?

    Meşruiyet zemininde hareket ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ile ilk görüştüğümde de zikretmiştim. Ben görev aldığımda, üzerimde bir sorumluluk. Türkiye koalisyon pratiğinden uzaktı ve kötü bir hafızası vardı. Hepiniz takip ettiniz, ana muhalefet partisiyle, koalisyona ulaşmamış bile olsak güzel bir usulüne uygun bir müzakere örneğini gösterdik. Ama o zaman da vurguladım. AK Parti dışındaki tüm hükümet politikalarının tümü tüketilmişti.
    Önce yüzde 60'lık blok seçeneği. Sonra o olmayınca CHP, MHP'ye, HDP'nin dışardan destek önerileri tüketilmiştir. Bana görev tevdii edildiğinde ancak ve ancak AK Parti ile kurulabilecek senaryolar vardı. Bunlar tüketildi. Dikkat ediniz, ben de diğer seçeneklerin yola çıktığımda, zihnimde 9 seçenek vardı arkadaşlar, bir iki değil yani.
    Beni diplomasi de takip edenler de bilirler. Dün akşama kadar, dokuz seçeneğin hepsi de mevcudiyetini koruyordu. Bugün bunun üçü dördü elendi. Şimdi diğer ihtimaller üzerine çalışmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede de MHP ile yapacağımız öyle veya böyle görüşmelerde bu seçeneklerin bir kısmı kalktığında, tükete tükete gideceğiz. Ama üslendiğim görev gereği, parti liderlerimizin hepimizin 23 Ağustos'tan önce erken seçimin, yeni bir kontekst çıkacaksa bunu tartışmaya hazırız.
    En baştan tespit ettiğim kurallar çerçevesinde, yol haritamı belirlemiştim. Onun gereğini yapıyorum. Alternatifleri tükete tükete, Bahçeli'yle görüşmem de bunun bir parçasıdır. Ondan sonra sayın cumhurbaşkanımızla istişare ihtiyacı doğar.


    CHP ile koalisyon ihtimali ortadan kalktı mı?
    Evet tabi. Onu tabi söylemek sayın Kılıçdaroğlu'na düşer ama, CHP bize bir seçim hükümeti ihtimalinin CHP AK Parti arasında olamayacağını, uzun dönemdeki zorlukları da göz önünde bulundurarak, anayasal ve yasal reformları hayata geçiren bir hükümet... Üzerinde mutabık kaldığımız çok ciddi, seçim barajının düşürülmesi de dahil olmak üzere, seçim kanununda, yargı bağımsızlığı çerçevesinde mutabık kaldığımız hususlar var. bu hususları da yaparak 25'nci dönemi bir reformlarla taçlanmış olarak, Meclis'in açılıp kapandığı bir dönem değil de, seçime birlikte gidelim teklifimiz buydu. Sayın Kılıçdaroğlu bunun faydalı olmayacağını bana ısrar ettiği için, bir seçim hükümeti ihtimali yok.

    Ama bir reform... Meclis'te böyle bir şey çıkar mı?


    Muhalefetten gelen eleştiriler vardı. Cumhurbaşkanı kurmak istemiyor şeklinde. Acaba siz bu eleştirilerin dozajının artacağını düşünüyor musunuz?
    Ben bu tür eleştirilere itibar etmedim. kim nereden ne çerçevede yorum yaparsa benim için kıymeti harbiyesi yoktur. Beni tanıyanlar bilirler, yola çıktım mı zihnimde sadece hedef vardır. Cumhurbaşkanı ile benim aramdaki ilişki nedeniyle, bir koalisyon istediğim bunları zül azlederim. Ben milletin bana verdiği ödev, cumhurbaşkanımızın verdiği görevi hakkıyla yerine getirmeye çalıştım.
    Cumhurbaşkanının bana "koalisyon olmasın" diye bir sözü olmamıştır. Hakikat dışında bir söz benim ağzımdan çıkmaz.
    Tabi ki istişare edilir ancak böyle bir telkin söz konusu olmadı. Toplumda erken seçim beklentisi var mı? Bu var. özellikle AK Parti tabanında, bunun erken seçim beklentisi olduğu saklı gerçek değil. biz kendi tabanımızın taleplerine gözümüzü kapatabilir miyiz? Bu da olmaz. Ama bunları da değerlendiririz, eğer CHP ile veya MHP ile herhangi bir sürdürülebilir bir koalisyon imkanı olsaydı, derin görüş ayrılıkları olmamış olsaydı, ben tabanıma dönüp bunun gereğini yapıyoruz derdim. Ve kendi kitle tabanımı ikna edeceğime inanırdım, inanıyorum şu anda da. Ama sürdürebilirliği konusunda tereddütleri olan bir koalisyonu 4 yıl sürecek diye kurmak, ama 4 ay sonra onarma hükümeti reform hükümeti gibi tartışmalar, daha büyük sükutu hayal olur. Ne kadar medeni başladıysak o kadar medeni sürdürdük. Şu anda koalisyon zemini yok diye mutabık kaldık. Diyalog sürecek, yolu bulacağız.
    Özetle sayın cumhurbaşkanımızın bu yönde, farklı telkinlerde bulunulduğu görüşü gerçek dışıdır.


    Aklınızdaki tam formül, MHP'nin desteklediği AKP azınlık hükümeti midir? Kasım ayında mı seçim düşünüyorsunuz? Görüşme sonrası cumhurbaşkanıyla temasınız oldu mu?
    9'dan dördünü beşini eledik. Var kafamda üç dört alternatif. Ben sadece olağan süreçle ilgili zihnimdekileri paylaşırım. Kamuoyuna şeffaflık, zihninizdeki harekat tarzının baştan beyan edilerek, muhataplarınızın harekat alanını daraltmak değil, kamuoyunu bilgilendirmek. MYK üyesi arkadaşlarla hemen değerlendirme yaptık.
    Eskilerin güzel bir tabiri vardır, üzerinde bir uyumakta fayda var denir. Ani tepki devlet hayatında doğru değildir. Bu gece üzerine bir uyuruz, ama zihnimizde yapmayacağım şeyleri söyleyeyim. Bir saniye dahi bu ülkeyi hükümetsiz bırakmayız. Kriz ortamının oluşmasına izin vermem. Bu benim siyasi kariyerime, partimin çıkarına da mal olsa, bizler partimiz, partimiz ülkemiz için varız. Bir kesimle bile olsa, bu demokratik meşruiyet sürecinden, sapmaya izin vermem. Olağanüstü durumlara, bypasslara izin vermeyiz. Ve diyaloğun kopmasına izin vermeyiz.
    Kongre konusunda yetkili kurullarımızla konuşuruz. Ben her şeyin zamanında yapılması gerektiğine, siyasi felsefe olarak inanmış biriyim. Herkes sakin olsun, görecekler ki önümüzdeki aylarda sükûnetle, suhuletle bu ülkeyi rayına oturturuz.
    Bugün sayın cumhurbaşkanımızla bizim mutat devlet görüşme günümüzdü biliyorsunuz. Fakat sabahleyin Genelkurmay Başkanımızın veda ziyareti, arkasından Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşme sebebiyle fiilen bu gerçekleşemedi. Kılıçdaroğlu ile görüşme sonrası telefonla, hem haftalık görüşmenin bazı ana doneleri var, bilgi verdim.
    Tarih konusunda da şöyle diyeyim. Millet ödev verdi, biz dönüp millete sen yanlış iş yaptın, erken seçime gidiyoruz, millete küsüp sitem edip, benim iktidarımın kazanımlarını madem beğenmedin demedik. Hepsi yapıldıktan sonra erken seçime gidilmesi de felaket değildir. Seçim aşı olmak gibidir. Aşı olduğunuzda bazen sızı hissedebilirsiniz, ama aşı bünyeyi sıhhate kavuşturur. Aşı olacaksanız da zamana yaymamak lazım.
    Sayın Bahçeli, MHP ile yapacağımız temaslar sonrasında, mümkün olan en kısa zamanda aşıyı olup, sıhhatli bünyeye ulaşmak gerekir. Erken seçimin uzun zamanlara yayılması ekonomimizi de etkiler, puslu havayı seven çakalları ülkemize salar.

    Radikal

  3. #3

    Standart AKP'nin 1 yıllık seçim koalisyonu önerisi görüşmeyi bitirdi

    AKP-CHP arasındaki 1.5 saat süren koalisyon görüşmesinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. AKP'nin CHP ile 1 yıl süreli seçim hükümeti önerisinde bulunduğu CHP'nin ise bu teklife 4 yıl süreli reform hükümeti önerisi ile karşılık verdiği öne sürüldü. Görüşmenin burada düğümlendiği iddia edildi.



    Türkiye'nin günlerdir beklediği koalisyon görüşmesi Ankara Palas'ta yapıldı. Görüşme sonrası ortak açıklama yapılmadı. Reuters, CHP kaynaklarına dayandırarak görüşmenin olumsuz sonuçlandığını duyurdu. AKP kaynakları "Görüşme olumsuz, 3 ay içinde seçime gidiyoruz" açıklaması yaptı. AKP-CHP arasındaki 1.5 saat süren koalisyon görüşmesinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. AKP'nin CHP ile 1 yıl süreli seçim hükümeti önerisinde bulunduğu CHP'nin ise bu teklife 4 yıl süreli reform hükümeti önerisi ile karşılık verdiği öne sürüldü. Görüşmenin burada düğümlendiği iddia edildi.

    DAVUTOĞLU: SEÇİM ODAKLI SÜRELİ HÜKÜMET ÖNERDİM AMA...
    Koalisyon görüşmeleri çerçevesine ilişkin açıklama yapan AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi: Reform ve restorasyon hükümetleri arasındaki farktan da kaynaklanan, ortaklık kurmak bakımından anlayış farklılıklarının olduğu aşikar. Geçtiğimiz pazartesi bir akşam yemeğinde, 4,5 saate yakın tek tek gözden geçirdik. Derin görüş ayrılıkları dolayısıyla, uzun dönemli koalisyonda doğabilecek sıkıntılar da göz önüne alınarak, başta seçenekleri de değerlendirmek üzere CHP tarafına, üzerinde mutabık kaldığımız hususlarda, süreli bir reform hükümeti kurularak, seçimleri de göz önünde bulunduran bir yaklaşımla birlikte bir çalışma yapmayı, bunun sonunda karşılıklı anlayış içinde Türkiye’yi hükümetsiz bırakmama, Türk siyasi zeminini istikrara kavuşturma yönünde teklifte bulundum.Sayın Kılıçdaroğlu kendi ben kendi MYK’mızda istişarelerde bulunduk. Bugün bir araya geldiğimizde, karşılıklı güvenin arttığı, üslup ve usül anlamında anlayışa dayalı siyasette yumuşama ortak zemini güçlendiren bir atmosferin devam ettiğini görmekten büyük memnuniyet duydum. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu’da yaptığı istişarelerde, uzun dönemli bir koalisyon konusunda daha olumlu, ancak reform, kısa dönemde süratle reforma odaklı bir şey konusundaki kaygılarını ifade ettiler.Bu diyalogların karşılıklı anlayış içinde sürdürülmesi, hükümet ortaklığının gerçekleştirileceği zemin olmadığı yönünde bir kanaat oluşmuştur."


    AKP, SEÇİM HÜKÜMETİ ÖNERDİ
    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da açıklamasında AKP'nin kendilerine seçim hükümeti önerisinde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: "Bugün yine Davutoğlu ile bir araya geldik. Yine sohbetimiz oldu. Sayın Davutoğlu’na kendi konutunda yaptığımız görüşmeyi, MYK’ya götürdüğümüzü, bu görüşmenin sonucunu kamuoyuyla paylaştığımızı ifade ettim. Sayın Davutoğlu, gördük değerlendirdik dedi. Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir. Bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir. Üç aylık bir süre içinde, belli konuları yapalım, gündemimizi oluşturalım, üç ay içerisinde bunları yaptıktan sonra da seçime gidelim. Bunlar MYK’nın aldığı karara uygun değildi."


    CHP'DEN VEKİLLERE BİLGİ NOTU
    CHP grubu milletvekillerine, 'Yürütülen Koalisyon Görüşmelerinin Sona Ermesine İlişkin Bilgi Notu' başlıklı bir bilgi notu gönderdi. Vekillere gönderilen bilgi notunda, "Dört yıllık, yüksek profilli, geniş tabanlı koalisyon hükümeti önerimiz Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kabul edilmediği için iki Sayın Genel Başkan’ın görüşmesinden bir hükümet kararı çıkmadı ve Türkiye'nin derin sorunlarının aşılmasını sağlayacak önemli bir imkan değerlendirilemedi" denildi.

    CHP grubu tarafından milletvekillerine gönderilen bilgi notu şöyle:

    "Cumhuriyet Halk Partisi, 7 Haziran seçimlerinden bu yana milli iradenin partimize yüklediği görevin bilincinde olarak ve önce Türkiye’nin çıkarlarını düşünerek sorumlu ve yapıcı bir siyaset izledi.


    13 yıldır aralıksız iktidarda bulunan bir parti ile kurulacak yeni bir hükümetin ortak sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmadık, bir ay süren toplantılar boyunca görüşlerimizi tüm açıklığı ile masaya getirdik, görüşme sürecini içtenlikle, siyasi nezaket kuralları çerçevesinde yürüttük.


    Koalisyon hükümetleri siyasi erkin paylaşımı ve güven esasına dayanır. Bu sebeple koalisyon toplantıları öncesi ve sonrasında hükümete katılma ilkelerimizi sadece görüştüğümüz partiye iletmekle kalmayarak kamuoyu ile de paylaştık.


    Türkiye'nin karşılaştığı Ortadoğu'da süren çatışmalar, ekonomik durgunluk ve terör gibi derin ve yakıcı sorunların, 4 yıllık yasama dönemi müddetince işbaşında kalacak, uyum içinde çalışacak yüksek profilli ve geniş tabanlı hükümeti zorunlu kıldığı ortadadır. Bu gereklilik partimizin sözcüleri tarafından defalarca dile getirildi.


    Cumhuriyet Halk Partisi'nin Merkez Yönetim Kurulu tarafından tam yetki ile desteklenen, dört yıllık, yüksek profilli, geniş tabanlı koalisyon hükümeti önerimiz Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kabul edilmediği için iki Sayın Genel Başkan’ın görüşmesinden bir hükümet kararı çıkmadı ve Türkiye'nin derin sorunlarının aşılmasını sağlayacak önemli bir imkan değerlendirilemedi.


    Cumhuriyet Halk Partisi ülkeyi seçime götüren süreçte üstüne düşen tarihi sorumluluğa uygun politikayı izlemeye devam edecektir."

    Radikal

  4. #4

    Standart CHP lideri Kılıçdaroğlu. Erken seçim tek seçenek değil

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı ve olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmesi sonrası açıklama yaptı. Erken seçimin tek seçenek olmadığını söyleyen CHP lideri, Davutoğlu'nun görevi iade etmesi gerektiğini söyledi.

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu , Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı ve olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmesi sonramı açıklama yaptı. Koalisyon görüşmesi sonrası MYK'yı toplayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu koalisyon görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu'nun görevi iade etmesi gerektiğini aksi halde yetki gaspı olacağını vurgulayan CHP lideri, erken seçimin de tek seçenek olmadığını vurguladı.
    CHP liderinin konuşmasının satır başları şöyle:
    Bizleri televizyonları başında izleyen saygıdeğer yurttaşlarım, bugün Türk demokrasisi açısından önemli bir gün. 7 Haziran’da seçimler yapıldı. Tabloyu hepimiz biliyoruz. Seçimlerde milli irade bir partinin tek başına iktidar olmasına imkan vermedi. Geriye ne kalıyor? Kaolisyon. Biz sorumluluğumuzun gereği olarak, 7 Haziran’dan hemen sonra 15 Haziran’da parti meclisini topladık. Türkiye’de nasıl bir koalisyon olmalı, ateş çemberinden çıkan Türkiye nasıl huzura kavuşacak bunun çalışmasını yaptık. 14 madde halinde ilkelerimizi belirledik. yeni anayasa, emekliye ikramiye, asgari ücret. Sayın cumhurbaşkanının anayasal sınırları içine çekilmesi gibi 14 temel ilkemizi saptadık ve bu ilkeleri kamuoyuyla paylaştık. Dedik ki "Bunlar aslında evrensel ilkelerdir. İtirazı olan varsa çıksın şu ilke yanlıştır desin" Bugüne kadar bunu diyen hiçbir soru olmadı.


    13 Temmuz’da Sayın Davutoğlu CHP'yi ziyarete geldi. Oldukça güzel bir görüşmemiz oldu. Sıcak, entelektüel derinliği olan bir görüşme oldu. O görüşmede ben, Davutoğlu’na şunları ifade ettim. Eğer Türkiye sorunlarını aşabilecek bir hükümet kurmak istiyorsa, bizim görüşümüz şudur dedim.Yüksek profilli bir hükümetin kurulması lazım, yani yeterli ağırlığı olan, reform yapabilecek, anayasayı değiştirebilecek bir parlamenter olması lazım. İki, Türkiye ekonomik açıdan, dış politika açısından, ciddi sorunlarla karşı karşıya. Türkiye bu sorunları aşmak zorunda, o nedenle kurulacak hükümetin 4 yıllık hükümet olması lazım. Bize göre önemli olan bu konuları Davutoğlu’na ifade ettim, koalisyon ortaklarının samimi ve dürüst olması lazım. Kapalı kapılar ardında farklı arayışlara girmemeleri lazım. Davutoğlu bunlar üzerine, 'o zaman biz koalisyon görüşmelerine başlayabiliriz' dedi. Hay hay dedim. Çünkü biz açıkça söylüyorum. Bizim için önemli olan CHP değil, Türkiye. Her seferinde söyledik. Biz Türkiye’nin çıkarları için, bu ülkenin insanlarının herhangi bir sorunla karşılaşmaması için elimizi taşın altına koymaya hazırız dedik, oy kaybetmeye de hazırız dedik. Bu kadar açık net düşüncelerimizi paylaştık.


    TÜRKİYE TARİHİ FIRSATI KAÇIRDI
    Milli irade diyoruz. Milli iradeye saygı şudur. Milli irade siyasi partiler arasında oy bölüşümü yapmışsa, tek başına iktidara getirmemişse, liderlere düşen bir koalisyon oluşturmaktır. Eğer siz ben koalisyonu oluşturamıyorum, seçime gideceğim derseniz, e o zaman siz milli iradeden siz nasıl söz edeceksiniz? Bunun denenmesi gerekiyordu. Türkiye’nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını düşünüyorum. Türkiye’nin bir ateş çemberinden geçtiğini söyledim. Terör bir tarafta, ekonomideki sorunlar bir tarafta, bütün bu sorunların kalıcı hale gelmesi yada derinleşmesi bizde büyük bir rahatsızlık yaratıyor. Biz milli iradenin gereği olarak, bir koalisyon müzakeresi sonucunda, iyi niyetle hükümetin kurulması ve sorunların çözülmesinden yanaydık.Ama şunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Bu gerçekleşmedi. Ama AKP ile CHP arasında yapılan bu görüşmeler bana göre çok önemli. Şu açıdan önemli, en azından adalet ve kalkınma partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin her konuda görüşünü öğrenmiş oldu. Biz hangi konuyu başlık olarak seçtilerse, o konudaki görüşlerimizi bütün açık yürekliliğimizle ifade ettik.


    AKP, SEÇİM HÜKÜMETİ ÖNERDİ
    Bugün yine Davutoğlu ile bir araya geldik. Yine sohbetimiz oldu. Sayın Davutoğlu’na kendi konutunda yaptığımız görüşmeyi, MYK’ya götürdüğümüzü, bu görüşmenin sonucunu kamuoyuyla paylaştığımızı ifade ettim. Sayın Davutoğlu, gördük değerlendirdik dedi. Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir. Bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir. Üç aylık bir süre içinde, belli konuları yapalım, gündemimizi oluşturalım, üç ay içerisinde bunları yaptıktan sonra da seçime gidelim. Bunlar MYK’nın aldığı karara uygun değil.


    Sözlerimi noktalarken şunu da ifade edeyim. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye büyük bir ülkedir, güçlü bir ülkedir. Kendi sorunlarını aşabilecek kapasiteye sahip bir ülkedir. Biz kendi ülkemize güveniyoruz. Sorunları çözebiliriz. Sorunları çözümsüz hale getiren, üzülerek ifade edeyim, siyaset kurumunun başındaki yöneticilerdir. Biz halkımıza da güveniyoruz. Verdiği oyları başımızın üstünde taşıyoruz. Bu çerçevede yola çıktık, bu çerçevede geldiğimiz nokta bu. Bundan sonraki takdir yüce milletimize ait.


    SORULARI YANITLADI
    CHP lideri konuşmasının ardından soruları yanıtladı.


    'BAŞBAKAN GÖREVİ İADE ETMELİ'
    Başbakan konuşurken, koalisyonun olmamasına dönük, dış politika, imam hatipler konusunu gündeme getirdiler. Şimdi hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanından bekliyor musunuz? Çok açık şekilde erken seçim telaffuz etti, kasım ayını ifade etti. Siz nasıl bakıyorsunuz?
    Bizim teamüllere göre, Cumhurbaşkanı görev verdikten sonra, kendisi hükümet kuramıyorsa görevini dönüp iade etmiyorsa. Buna biz yetki gaspı deriz. Bu demokrasiyi zedeler. Çoğunluğu sağlayacak hükümet kuruyorsa buna söyleyecek bir sözümüz yok. Hükümet kuramıyorum, iade etmiyorum derseniz bu ahlaki değil. Eğitim konusuna gelince, söyledim. Bir müzakere olmadı ki. görüşlerimizi sordular, ifade ettik. Ben sayın davutoğlu’na ifade ettim. İmam hatipte okuyan çocuklarımız bizim çocuklarımızdır. O çocuklarımızın çok iyi eğitim almasını isteriz. Bizim imam hatip liseleriyle hiçbir sorunumuz yoktur. Ama eğitim sistemiyle bizim sorunumuz vardır. Hiçbir veli bu eğitim sisteminden memnun değildir. Biz bunu ifade ettik.


    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönlendirmesi olduğunu düşünüyor musunuz? 45 gün boyunca, türkiye’nin oyalandığını düşünüyor musunuz? Müzakere olarak, karşılıklı görüşlerinizi aktardığınızı ifade ettiniz. Hangi başlıklarda anlaşamayacağınızı gördünüz?
    Biz anlaşamayacağımız bir başlık görmedik. Onu açıkça ifade edeyim. Sayın cumhurbaşkanının etkisi olmuş mudur? Buna yanıtı kamuoyunun ve Davutoğlu’nun vermesi lazım. Davutoğlu’nun açıklamalarında, ben görevi aldığımda bütün seçenekler tükenmişti açıklamaları vardı. Görüşmelerde hiçbir kırmızı çizgimiz yoktu. Gündeme gelmedi. Sadece ana başlıklar halinde, anayasa, dış politikada CHP ne düşünüyor, anlattık. Dolayısıyla bir koalisyon müzakeresi söz konusu olmadı. Birbirimizi dinledik karşılıklı. Ben bu rahatsızlığımı sayın davutoğlu’na ifade ettim. Perşembe günü noktalamamız konusunda mutabakat sağladık.


    AKP ile görüşmelerin değerli olduğunu söylediniz. Sandıktan aynı sonuç çıkarsa, AKP ile koalisyon görüşmelerine kapınız açık mı?
    Önce bir erken seçim olacak mı, olmayacak mı onu göreceğiz. Çıkan sonuçlar nasıl olacak onu göreceğiz. Bizim ülke yönetiminde esas aldığımız bir nokta var, Türkiye’nin çıkarları. Neyi gerektiriyorsa, bizim insanımızın çıkarları neyi gerektiriyorsa, biz o çıkarların yanında olacağız.


    Erken seçim tek seçenek dedi Davutoğlu. Sizin için de böyle mi? Erken seçime nasıl gidilir? Size gelirlerse yanıtınız ne olur?
    Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Demokrasi kendi sorunlarını çözebilecek bir kurumdur aynı zamanda. Demokrasiyi çözümsüz görmek doğru değil. hele hele bugünden erken seçimi tek seçenek olarak ifade etmeyi doğru bulmuyorum.


    Deniz Baykal görüşmeler esnasında, tiyatro sahnesi sergileniyor demişti. Siz de aynı fikirde misiniz?
    Bu sorunun bu ortam için uygun olmadığını ifade edeyim bir. İki, gerçekten de yapılan görüşmeler karşılıklı saygı esası çerçevesinde olmuştur ve gelişmiştir. Sonunda da noktalanmıştır.

    Radikal

  5. #5

    Standart AKP: CHP'ye 3 aylık seçim hükümeti değil süreli reform hükümeti teklif edildi

    AK Parti kaynakları, "AK Parti'nin CHP'ye koalisyon görüşmelerinde, 3 aylık seçim hükümeti teklif etmediğini, süreli reform hükümeti teklif ettiğini" bildirdi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , hükümet kurma süreci çerçevesinde Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, "Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değil, bir seçim hükümeti önerisi gelmedi" ifadelerini kullanmıştı.

    Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerinin ardından Ak Parti'nin CHP ile koalisyon görüşmelerini yürüten heyete yakın kaynakları, görüşmelerde, Ak Parti'nin, CHP'ye 3 aylık seçim hükümeti değil süreli reform hükümeti teklifinde bulunduğunu dile getirdi.

    CHP heyetinin ise 4 yıl için bir koalisyon hükümeti kurulması yönünde ısrarda bulunduğu belirtilirken, Ak Parti heyetinin ise görüşmelerde uzlaşılan konular üzerinden yürüyecek süreli bir reform hükümetinin kurulması gerektiği yönünde görüşünü savunduğu kaydedildi.

    Ak Parti kaynakları, CHP'nin 4 yıllık bir koalisyon hükümetinin dışında, başka formül üzerinden yeni bir teklifi de olmadığını belirtti.

    Radikal

  6. #6

    Standart HDP'den mesaj: Seni yine başkan yaptırmayacağız!

    AKP ile CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının hemen ardından HDP Genel Merkezi'nden dikkat çekici bir tweet geldi.



    Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün Ankara Palas'taki görüşmesinden koalisyon çıkmadı. Davutoğlu'nun, "Tek ihtimal erken seçim" demesinin Twitter'a yansıması da hızlı oldu. 7 Haziran seçimleri öncesinde Selahattin Demirtaş'ın sloganı haline gelen "Seni başkan yaptırmayacağız" konuşmasını bir adım öteye taşıyan HDP, Davutoğlu konuşmasını sürdürürken Twitter hesabından "Seni yine başkan yaptırmayacağız" mesajını paylaştı.

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 'a yönelik başlatılan #SeniYineBaşkanYaptırmayacağız etiketi kısa süre içinde Twitter'da en çok konuşulanlar arasına girdi.

    Radikal

  7. #7

    Standart Koalisyon masası devrildi, dolar rekor tazeledi

    AKP ve CHP koalisyon görüşmelerinin ardından tarihi zirvesini gören dolar/TL, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamaları sonrasında 2,8283'e yükselerek rekor tazeledi.



    Hafta boyunca yukarı yönlü bir seyir izlenen dolar/TL'nin, AK Parti ile CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinden sonra yapılacak açıklamalar beklenirken yükselişi ivme kazandı.

    Güne 2,7759'dan başlaması sonrasında 2,82 seviyesini aşarak tarihi zirvesini gören dolar/TL, Başbakan Davutoğlu'nun CHP ile gerçekleştirilen koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını açıklamasıyla rekor tazeledi ve 2,8283'e çıktı. Euro/TL ise 3,1477 ile bu yılın en yüksek seviyesine ulaştı.


    Dolar/TL şu dakikalarda 2,8200, avro/TL ise 3,1389 seviyelerinden işlem görüyor. Dolar ve avrodaki tarihi zirvelerin ardından döviz sepeti de 2,9876 ile tarihi zirvesine çıktı.


    Analistler, koalisyon görüşmeleri sonrasında dövizdeki ilk tepkilerin sert olduğunu belirterek, Davutoğlu'nun açıklamalarıyla erken seçim ihtimalinin güçlendiğini, bu durumun da dolar/TL'deki yükselişe ivme kazandırdığını dile getiriyor.


    Teknik olarak dolar/TL'de yukarı yönlü hareketin devam etmesi halinde 2,83-2,84 seviyelerinin ilk direnç olarak takip edileceği öngören analistler, siyasi belirsizliğin artması durumunda ise 2,90 seviyelerini görülebileceğini kaydediyor.

    (AA)

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Cevap: 0
    Son Mesaj : 21.Kasım.2016, 11:20
  2. 4.5 G ihalesi sonuçlandı
    Konu Sahibi deniz Forum İnternet
    Cevap: 3
    Son Mesaj : 26.Ağustos.2015, 23:54
  3. AKP - MHP Koalison Görüşmeleri Başlıyor
    Konu Sahibi erkolay Forum Haberler
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 13.Ağustos.2015, 21:43
  4. Twitter'da 'koalisyon virüsü' tehdidi
    Konu Sahibi erkolay Forum Güvenlik
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 02.Temmuz.2015, 21:15
  5. Mersin'de Fırtına ve Hortum Hayatı Olumsuz Etkiledi
    Konu Sahibi alper198 Forum Haberler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 11.Şubat.2015, 11:56

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
Linux Hosting
Yasal Bildirim
Sitemizde paylaşım yapan tüm üyeler T.C.K 20. Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin 2. fıkrasına göre kendi konu ve mesajlarından sorumludur. Webmaster.bbs.tr hakkında yapılacak olan hukuksal ve diğer şikayetler için iletişim bölümünden iletişime geçilmesi halinde site yönetimi tarafından gereken işlemler yapılacak ve ilgili kişilere/kurumlara/vekillerine bilgi verilecektir.
Sosyal Medya