Vedat Abi...

Efsane Brezilyalı orta saha oyuncusu 'Socrates'i genç kuşak hatırlamaz ama bizler iyi biliriz.

Mükemmel bir fizik, defansta bazen stoper, bazen eski sisteme göre libero. Yani joker oyun kurucu, orta yapan, korner atan, kornerlerde gelip kafa vuran, uzaktan sağ ve sol sert vuran, penaltıyı affetmeyen büyük bir yetenekti. Onu izlediğim yıllarda hep aklıma VEDAT OKYAR gelirdi.




Ben kendimi şanslı görüyorum çünkü YUSUF'u, SANLI Abi'mi, o kuşağın maçlarını izledim. VEDAT ABİ, futbola doğduğu şehir Bursa'da başladı. Bursaspor'u 1. lige taşıyan efsane kadronun lideriydi (Hala Beşiktaş'a sallayan Bursasporlu kardeşlerime takımlarının tarihini okumalarını öneririm.) VEDAT OKYAR, BEŞİKTAŞ'ın efsane kaptanlarındandı. Bursaspor'dan Beşiktaş'a transfer teklifi aldığında "Para önemli değil. Beşiktaşım çağırıyorsa orada para konuşulmaz" diyen büyük Beşiktaşlı. Vedat Abi çok soğukkanlı ve estetik bir futbolcuydu. 1.85 boy, incecik bel, iki ayağını da cetvel gibi kullanan klas bir oyuncuydu. Özellikle vücut çalımları muhteşemdi. Belinin altı başka yöne giderken üstü rakibin içinden geçerdi. Yusuf Şimşek'in dar alanda bir seriyle 2-3 kişiyi yatırdığı maçlarını hatırladınız mı?İşte o estetiği yıllar önce gösterebilen büyük oyuncuydu. Beşiktaş'ta şampiyonluk görmek nasip olmadı ama "Üstümde Beşiktaş forması varken hakeme yalan söyleyemem" diyebilen Büyük Kaptan...




Mükemmel penaltı atardı. Hayatı boyunca sadece "BİR PENALTI KAÇIRDI" Daha doğrusu O kaçırmadı, kaleci kurtardı. O maça babamla gitmiştik. Trabzonspor'la oynuyoruz. Sonlara doğru penaltı oldu sevindik. 'Vedat atar' dedi Babam. Vedat Abi geldi, ayak içi kesmeyi koydu. Kaleci muhteşem bir refleksle çıkardı. Kahrolduk... Kim bu kaleci biliyor musunuz? ŞENOL GÜNEŞ... Kadere bakın. Vedat Abi'min kaçırdığı tek penaltıyı kurtaran Şenol Hoca, şimdi Beşiktaşım'ın başında. Şenol Hocam'a şimdi Vedat Abim'in kaçırdığı şampiyonlukları yakalamak yakışır. Gönülden Başarılar Diliyorum.

Yıllar Önce TRT'ye "Cesur Kuşku" diye mahalle futbolu konulu bir dizi çekmiştik. Bir bölümde rica ettim. Eski bir futbol fanatiği ve meczup bir karakter rolü vardı. Kırmadı gelip oynadı sağolsun. O arada cok sohbet fırsatımız oldu. Kaçırdığı penaltıyı sordum. "Sağ köşeye yan ağlara doğru 1 metre yukardan vurdun ama Şenol nasıl çıkardı onu abi?" dedim. Detaylarına kadar hatırladığım için mutlu oldu. Sonra dedı ki "Şenol çok iyi kaleciydi ama ben kumar oynadım kaybettim. Topu atmadan önce atacağım köşeyi Şenol'a elimle gösterdim. Ya ortada kalır ya da ters köşe olur sandım ama o bana inandı. Ben topa vurmadan gösterdiğim köşeye uçtu ve çıkardı penaltıyı"dedi. "Senin hatan Vedat Abi" dedim. Senin gibi dürüst oyuncu bunu söylerse herkes inanır tabii.

Vedat Abi ile bazı Beşiktaş maçlarını İnönü'de izleme şansım da oldu. Müthiş sezgileri vardı. Maçın heyecanını öldürüyordu. Sağ bek sağdan harmanlıyor. Hepimiz heyecanlanıyoruz. Kes oğlum ortayı" diyoruz. Vedat Abi'min sesi duyuluyor. "Yapamaaazz aut olur" diye. Gerçekten top dışarı gidiyor. Frikik oluyor. Alakasız birinin kullanacağını görünce "Top denize düşer" diyor. Gerçekten üstten dışarı gidiyor. "Sabaha kadar oynasınlar gol olmaaazz" diyor. Gerçekten olmuyor.

Ona "Efsane kaptan" diye iltifat edenlere hep tevazuyla teşekkür eden bir Beşiktaş Çelebisiydi Vedat Okyar. Bir dost sohbetinde Beşiktaş'ın efsanelerini şöyle sıralamıştı. Şükrü Gülesin, Avrupa'da oynayan ilk Türk. İtalya'da 2 takımda oynadı. Yusuf Tunaoğlu, futbol topuna bilardo topuna vurur gibi oynayan muhteşem solak. Sergen Yalçın, "Sadece Beşiktaşın değil..Türk futbolunun gelmiş gecmiş en büyük yıldızı." (Sergene hayrandı, onu başkasıyla mukayese eden futboldan anlamıyor demektir . derdi) Ve Nihat Kahveci... İspanya gibi bir yerde hentbol bile oynasan bu kadar gol atmak kolay iş değil. Avrupa'daki en büyük golcümüz Nihat'tır.

Vedat Abi'nin kendine özgü tatlı ve esprili yorumlarına ben çok gülerdim. Iska geçen oyuncuya "Kalçası tribüne düştü", çalım yiyen defansa "Yalova'da termal kaplıca lazım yoksa beli düzelmez", topu çok üstten atana "Tribünün en üstündeki tığ ören büyükanneyi vurdu", ne oynadığı belli olmayan oyuncuya "Balık mı tavuk mu anlamadım", "Fark atar mıyız Vedat Abi?" sorusuna hep Beşiktaşlı'ya yakışan şu yanıtı verirdi "Yarım-Sıfır olsun, bizim olsun. En zor maç henüz oynanmamış maçtır" derdi.




20 Temmuz 2009'da aramızdan ayrıldı Vedat Abi. Kimse için arkasından konuşmayan, herkes tarafından sevilen, sayılan, Beşiktaş formasını takım elbise gibi taşıyan Efsane Kaptan, Mekanın Cennet Olsun...


Zafer Algöz/HABER1903