Rap içinde hayat var

Suspus adlı yeni albümü için yaşının ve müzikal olgunluğunun ürünü olduğunu söyleyen Ceza, rap müzik için ise “Rap politiktir. Aynı zamanda eğlenceli ve duygusaldır da. Rap hayattan her şeyi barındırır ve Amerika’da çete savaşlarını bitirdi” diyor.



Türkçe rap’in gelişiminden bugüne tüm sürecin içerisinde olan ve şu an da rap’in Türkiye’deki en güçlü seslerinden biri olan Ceza yeni albümü Suspus’u son albümünden tam 5 yıl sonra sevenleriyle buluşturdu. Esen Müzik etiketiyle raflara çıkan albümde müziklerde RokaBeat, Da Poet, Giorgio Moroder, İsmail Genç ve Cahit Berkay gibi müzisyenlerin emeği varken bir de Sansar Salvo düeti bulunuyor. Ceza’nın “En iyi albümüm” diye nitelediği albüme de adını veren Suspus şarkısına çekilen klip ise şimdiden yoğun ilgi görüyor. Ceza ile buluştuk ve yeni albümüne ve rap müziğe dair konuştuk.

Suspus uzun yıllar sonra gelmiş bir albüm. Bu bekleyişin sebebi neydi?



Bu kadar zamanın geçmesinin asıl sebebi bir arayış içerisinde olmamdı. 2012’de bu albüm için çalışmalara başlamış olmama rağmen bazı şeyler içime sinmiyordu. Bununla beraber rap ortamı da çok sığlaşmaya başlamıştı. O da beni biraz etkiledi. Çünkü kültürden hiçbir haberi olmayan, sadece Türkçe rap dinleyen ve onun da çok yanlış örneklerini dinleyen gençler var. Bu da beni biraz soğuttu ve karamsar olmaya itti. Bu süreç benim nasıl bir iş yapmam üzerine düşünmemle ilerledi. Ve 2014’ün son aylarına doğru yoğun bir çalışmaya girdim ve bu aybaşı itibariyle de albüm piyasaya çıktı. Baktığımda bu 5 senelik arayı iyi ki vermişim diyorum. Her şey istediğim gibi oldu.

Suspus, bu sessizlikten mi kaynaklı?
Hem kendi suskunluğum, hem de toplumun ve dünyanın da birçok şeye suspus halinde olmaları yüzünden bunlara da dikkat çekmek istedim.

Albümde dinleyiciler neler bekliyor?
Tepkilere göre özledikleri CEZA’yı bulduklarına inanıyorum. 80’lerden bu yana rap dinliyorum. Bu işin yıllardır içerisindeyim ve öğrendiğim her şeyi, rap teknikleri ve rap’in matematiği açısından olsun, müzikal açıdan olsun, bu albümle ortaya koydum. Eskiden 1 saatte yazıp bitirdiğim şarkı sözlerine bu sefer günlerce uğraştım. Örnek ve okul niteliğinde bir albüm oldu. Müzik kariyerimde yaptığım en iyi albümüm olduğunu düşünüyorum.

CEZA’nın müziğinde ne değişti?
Yaş ilerledikçe seçici olmaya başladım. Eskiden beat biterken bir yandan da sözleri yazmaya başlıyordum. Hızlı bir şekilde kaydediyorduk. Ama bu kez parçalar üzerine çok fazla uğraştım. Tüm bunlar da bu albümü, yıllardır edindiğim deneyimlerle, önceki albümlerdeki amatörlüklerin dışında bir albüm haline getirdi. Yaşın ve müzikal birikimlerin olgunluğu var bu albümde.

Bu albümle beraber daha sert ve yumruğunu masaya vuran bir CEZA’yı görüyoruz.
Evet daha sert söylemlerim var. Birkaç senedir yaşadığımız toplumsal olaylar da etkiledi. Hep içimden gelen şeyleri yazdım. Siyasi olmak gibi bir misyonum yok ama ben de bu halkın bir insanıyım. Bir müzisyen olarak yüzeysel bir biçimde gördüğüm şeyleri aktarmaya çalıştım.

Suspus şarkısında geçen “Rap politiktir” cümlesini klipteki temayla örtüştürebiliyoruz. Klibi nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsanlar zaten anlatmak istediğimiz şeyleri kliple anladılar. Video klibi de iki şekilde aşamalı olarak düşünebiliriz. Birincisi, benim de sizin de, yaptığımız işin dünyada bir önemi yok. Herkes kendini önemli hissetse de önemsiziz. Ben müziğimi, siz de gazeteciliğinizi yaparken savaş içindeki insanlar bunu görmüyorlar. İkinci basamakta ise bu olup biten gerçekler var ve ben müziğimle göstermek ve anlatmak istedim tüm bunları. Öte yandan klip için büyük emek harcandı. 400’e yakın insanın çalıştığı ve çekimlerinin 4 gün sürdüğü bir çalışma. Bu albümle beraber aklımdaki klip projesini de gerçekleştirmek istedim. Video klip çekmek her şarkıcı için lüks bir olay. 10.000-20.000 TL ile de bir klip çekilebilir. Ama ben dünya çapında bir şey olsun istedim. Bu müziğimize gösterdiğimiz özenle ilgili bir şey. İyi bir kliple iyi bir anlatım ortaya koyabilmek. Herkes bunu yapmak ister ama bu imkânlarla da alakalı bir şey. Nihayetinde ortaya da bu iş çıktı. Aldığımız tepkiler de çok hoş.




Gezi sürecini de gösteren bir tema mevcut klipte.

Son beş sene içerisinde yaşadığım, çevremde, toplumda, dünyada gördüğüm her şeyi göstermek istedim.

Türkçe rap’in politik olarak eksikliği eleştirisi hakkında ne diyorsunuz?
Türkçe rap’te de çok cahil bir tayfa olmasına rağmen çok iyi müzik yapıp, çok iyi şeyler anlatan insanlar da var. Ama gelgelelim medyada rap yok hükmünde. Bırakın bu sesleri medyada duymayı, rap müziği duymak bile neredeyse imkânsız. Bu, insanların zihnini açan, düşündürmeye iten alternatif müzik tarzlarına yönelik, pop, arabesk ve fantezi dışındaki müziği medyaya sokmayan insanlar yüzünden uygulanan bir yol.

Siz bu cehaleti mi değiştirmek istiyorsunuz?
Benim amacım rap’e bu toplumda yer kazandırıp dinletebilmek. “Rap politiktir” diyor parçada ama bazıları bunun için de “rap’i neden siyasete alet ediyorsun” diye çıkışıyor. Oysa rap zaten politiktir. Aynı zamanda eğlenceli ve duygusaldır da. Rap hayattan her şeyi barındırır. Rap müzik Amerika’da çete savaşlarını bitirdi.

Sanırım sizinkisi insanları mutsuzluğa götüren şeylerin karşısında bir tavır.
Elbette ki öyle. Vatandaş olarak bakıyorum her şeye. Peşimden siyasi bir amaçla kitleleri sürüklemek gibi bir niyetim yok. İktidar ya da muhalefet kim olursa olsun ben hepsinin ve her yanlışın karşısındayım. Siyasi bir şarkıcı değilim. İşçiydim eskiden ve hayatın içindeydim. Benim görevim bundan ibaret.

Şarkılarınızdaki nakarat tekniği diğer rapçilerden biraz farklı.
Genelde 8’li olmasına rağmen 12’li nakarat yapan ilklerden biriyim. Üç kıta nakarat benim stilim. İyi dinleyiciler fark ediyor bunu.

BirGün