E-Ticaret’te Artık İyi Olan Kazanacak.




Fatih BALKAN - PlatinBOX Genel Müdürü

Bu yazımda e-ticaret sektörünün dününü ve geldiği noktada davranış biçimlerimizin nasıl olması gerektiğinden kısaca bahsedeceğim.

Öncelikle son 15 yıla baktığımızda e-ticaret’te ciddi dönemler ve kırılmalar yaşandı.
Hepimiz bu kırılmalar ve değişimlerden üzerimize düşen dersi çıkartmalıyız.
Bildiğiniz üzere tarih tekerrürden ibarettir. Seneryo ve oyuncular değişsede ana tema değişmeyecektir.
Umarım aşağıdaki yazı size yararlı olur.

Bu kırılmaları aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz.

  • 1998-2002 : E-ticaret giriş yılları ve büyük firmaların tekelciliği
  • 2002-2006 : Kolay e-ticaret ve iştah kabartan pazar payı
  • 2006-2008 : Tedarikçilerin çoğalması
  • 2008-2010 : Ödeme araçlarının çoğalması ve sosyal medya
  • 2010-2012 : Yeni modeller ile devler sahnede
  • 2012-2014 : Akıllı adımlar ve iyi girişimler

1998-2002 : Hoş Geldin E-Ticaret;
1998 – 2002 yılları arasında Türkiye’de ciddi internet gelişimi için adımlar atılıyor, Bu yılların sonlarına doğru ADSL kullanımı oldukça hızlı bir şekilde artmaya başlıyordu. Online olan kullanıcı sayılarında ciddi artışlar yaşandı. Bu süreçte hepsiburada.com,weblebi.com gibi B2C ve son dönemlerinde ise C2C konseptinde gittigidiyor.c0m un sektöre girişini görüyoruz. Bu bönemlerde B2C lerin kurulması ciddi maliyet ve çaba gerektiriyordu. e-ticaret yazılım altyapısı,ödeme, güvenlik,lojistik gibi bir çok alana yabancı olan Türkiye’de sanal pos almak bile inanılmaz meşakatli ve yorucu bir iş iken, lojistik altyapısını sağlama, tedarikçiliği varın siz düşünün.
Bu dönemlerde B2C ile sektöre girmek için ciddi maddi kaynak ve insan kaynağı ayırmak gerekliydi. Bu gibi imkansızlıklar yüzünden 2002 yılının sonuna kadar sektörde sadece büyük oyuncuları görebiliyoruz.

2002-2006 Kolay e-ticaret ve iştah kabartan pazar payı;
Bu dönem sektörün en kolay olduğu ve dev markaların yaratıldığı önemli dönemlerdendir. 2002 ile 2006 yılları arasında Türkiye’de ADSL nin oturması ile beraber interneti tanıyan bir nesil oluştu. Bu nesil internetin tüm kolaylıklarından yararlanmak istiyordu. Pazarda e-ticaret sitesi açanlar kısa sürede marka oluyor ve hızla büyüyordu. PlatinMarket gibi e-ticaret paketi üreten şirketler ürünlerini piyasaya birer birer sürerken e-ticaret ciddi maliyetli bir iş olmaktan çıkıyordu. Kurumlar e-ticaret için personel ve teknik altyapı sorunları ile zaman kaybetmiyor, bu işlemleri bizim gibi şirketlere devrediyorlardı. Bu dönem öyle bir dönemdi ki sektörde yapılan ciddi hatalar ve yanlışlar bile kabul edilebiliyordu. Sektör arkasına bakmadan hızla büyüyordu. Ancak hatalı projeler için kötü günler ileride onları bekleyecekti.

2006-2008 Tedarikçilerin çoğalması;
Bu döneme kadar sanal mağaza sahipleri büyük ölçüde ürünlerini kendi stoklarından veya toplancıların stoklarından tek tek sitelere ekliyor ve ciddi operasyon gücü harcıyorlardı. Kur farkları stok değişkenleri e-ticaret’te mutsuz bir alıcı kitlesi oluşturmaya başlıyordu. Sipariş ettiğiniz ürünlerin teslimat süreleri ciddi zaman alabiliyor. Kitap gibi bir sipariş verdiyseniz teslimatı 15-20 günü bulabiliyordu. Bu süreç hem toptancıları hemde sanal mağaza sahiplerini zor durumda bırakıyordu. Çok az sayıda olan ve genelde bilişimcilerin elinde olan XML tedariği altyapıları bir çok sektöre yayılmaya başlıyordu. Artık sanal mağaza kurup bir günde binlerce ürünü siteden satmaya başlayabiliyordunuz. Müşterilerinizde elinizde bulunan stokları anlık olarak görebiliyor ve daha sonra bir sürpriz ile karşılaşmıyordu.

2008-2010 Sosyal medya ve Ödeme Araçlarının çoğalması;
Bu dönemde e-ticaret yine hızla yükseliyordu. Ancak rekabet artmaya başladığı için elde müşterileri tutmak için bişeyler yapmak gerekiyordu. Tamda o sırada sosyal medya patlama yaratmaya başladı. Artık müşterilerine firmalar sosyal medyadan ulaşarak sadakatlarını arttırmaya çalışyordu. Çeşitli sosyal medya kampanyaları ve viral reklamlar ile sektörde ciddi ayrışmalar yaşanmaya başladı. İlk kutuplaşma bu yıllarda oluştu. Sanal mağazalar bir domainden ibaretken artık markalaşmaya başladılar. Hatta bazı sanal mağazalar markalaşıp fiziksel mağazalar açmaya başladı. Tabi bu dönemde ikinci büyük devrim sanal pos ve ödeme altyapılarında yaşanmaya başladı. Çeşitli sanal pos hizmeti ve mobil ödeme hizmeti veren siteler bu dönemde boy göstermeye başladı. (odeme.com.tr,paydesk.net…) Sanal pos alamayan bir çok kullanıcı bu yöntemleri sevinçle karşıladı ve ciddi oranda hacimlerini arttırdı. Tabi uyanıklar yine bu döenmdede karşımıza çıktı. mobil ödeme ve diğer ödeme hizmeti veren şirketlerden parça kontör,sanal işlem satışı gibi işler ile bu şirketleri zor durumda bıraktı. Bu olaylar bankaları rahatsız etmeye başlamıştı. Bankalar pazar payını kaptırmak istemiyorlardu ve kontrolde elinde bulunsun istiyordu.Sanal pos operasyonlarında bir kolaylaştırmaya gittiler. Ve bu süreçte sanal pos almak bir nebzede olsa kolaylaştı. Tabi ödeme altyapısı sağlayan ilk şirketler çeşitli mevzuat eksikliklerinden dolayı ve sahtekarlıklardan dolayı kapanmak zorunda kaldı. Bu sahtekarlıklar bankalarıda 3D secure sistemini aktif etmek zorunda bıraktı.

2010-2012 Yeni modeller ile devler sahnede;
Bu dönemde ciddi kırılmaların yaşandığı bir dönemdir. İlk defa e-ticaret sitelerinin reklamları televizyonlarda görülmeye başlanmıştır. Büyük hisse alımları ve yeni e-ticaret yatırımları ile adından söz ettiren bir dönemdir.
ilk olarak yeni e-ticaret modelleri sektörde çıkmıştır. En düşük teklifi verin kazanın, tek ürün satışı,hergün yeni bir ürün satışı derken olay firsat sitelerine ve özel alışveriş kuluplerine dönmüştür. Bizim bahsedeceğimiz en önemli konu fırsat siteleri ve özel alışveriş kulupleridir.
ilk olarak hergün yeni bir ürün ve özel fiyatlı bir ürün satan siteler türemiştir. Bu gibi siteler insanları sitenin başına kitliyor ve kullanıcılara ciddi indirimli ürünleri alma imkanı sağlıyordu. Ve çılgınlığın ilk tohumları bu gibi sitelerde atıldı.
Sonra sektöre fırsat siteleri girerek hergün farklı farklı hizmetleride indirimli alma imkanı sağlıyordu. İlk defa neredeyse fiziksel bir ürünün dışında bu tarz hizmetler satılmaya başlanmıştı. Ve inanılmaz bir şekilde benimsendi. Hatta mantar gibi fırsat siteleri çoğaldı. Sonra tabiki iyi olmayanlar balon sönünce bir bir gittiler.
Ancak büyük para sahipleri insanları can evinden vurmayı başardı. “Giyim” anahtar kelimeydi. Hergün insan indirimli suşi yemiyordu. Veya hergün büyükada’da bir tatil yapmıyordu, ama her zaman giyim alıyordu. Üstelik bayanların tamda menzilindeydi. İlk özel alışveriş siteleri açıdıgında sabahları 08:00 da kalkıp yeni açılan butiklerdeki ürünleri almak için birbiri ile yarışan bayanlar oluşmaya başladı. Bu pazarlama stratejisi ile birer birer yeni özel alışveriş siteleri açılmaya başladı. Büyük markalar içinde bu bulunmaz bir fırsattı outlet magazalarında satmak için aylarca ugrastıkları seri sonu ve bedenleri olmayan ürünleri 1 günde satıyorlardı. Ne gönderirlerse gidiyordu. İnsanlar için ürünün kaliteli bir marka olması ve ucuz olması yeterli bir sebebti.
ilk olarak her iki tarafta çok beğendi bu sistemi. Ürün tedariği sağlayan bazı şirketler aracı kurumu aradan çıkartmak adına kendi sitelerini açmaya başladı. İşte o zaman yine mantar gibi özel alışveriş siteleri çoğalmaya başladı. Üstelik insanlar artık hergün ayni kampanyalardan dolayı giyimlerdende sıkılmaya başladı. Özel alışveriş kulupleri yine bir evrim geçirerek sadece tekstil değil, ev eşyaları, hediyelik gibi bir çok ürün satışına başlayarak ürün yelpazelerini genişletti. Tabi her kategoride dikey özel alışveriş sitesi açıldı. Ancak birçoğu kapanmaktan kaçamadı ve siz bu yaıyı okurken hala kapanmaya devam ediyor olacak.

2012-2014 akıllı adımlar ve iyi girişimler;
İçinde bulunduğumuz bu dönem devletinde e-ticaret mevzuatına verdiği önem ile daha farklı bir boyut kazanıyor. Mesafeli sözleşmeler, bilgi güvenliği, kişisel bilgilerin kullanımı, e-fatura, e-imza gibi bir çok unsur hayatımıza daha fazla yer alacak. Müşteri bilgileri kullanımı ve reklam gönderimi bile daha titiz olunması gereken bir hal olacak.
Ayrıca artık e-ticaret’te başarılı olmak istiyorsanız “niş” sektörlerde faaliyet göstermeniz çok önemlidir. Örneğin hepsiburada.com’a rakip olmayın. hepsiburada.com’un sadece bir kategorisi hatta alt kategorisine odaklanın o kategoride mücadele edin. Daha az zaman ve kaynak ile bunu daha rahat yapabilirsiniz.
Farklı dikeylerde birden fazla sanal mağaza açarak başarıyı yakalama şansınız artacaktır.
Mümkünse danışmanlık alın, sektörü ve altyapıyı iyi inceleyin. PlatinMarket olarak bizler hem danışmanlıgı hemde altyapıyı bir arada sağlıyoruz. Sizi bu e-ticaret deryasında yanlız bırakmıyoruz.


Alıntı: https://blog.platinmarket.com/e-ticar...lan-kazanacak/


Kaynak